"Buda, tecrübe ettiğimiz harici dünyanın sürekli değiştiğini fark etti. Bizler de sürekli değişiyorduk. Maddesel şeklimiz, algılarımız, aklımız, bilincimiz, karakterimiz sürekli akış halindeydi. Bunu fark etmek Buda'nın düşüncesindeki temel bir kusuru ortaya çıkarmıştı. Kalıcı benliği bulmak için harcanan bütün çabalar boşunaydı çünkü aslında kalıcı ya da bağımsız bir benlik yoktu(...) Buda kalıcı benlik fikrinin çözümün bir parçası olmadığına inanıyordu. Bu, aslında sorunun kökünde yatan şeydi. Çünkü bizi bencil, benmerkezci yapıyordu. Bizde geçici, dünyevi kaygılara köle eden doyumsuz bir açlık yaratıyordu. Kişi bu kök salmış benlik yanılsamasından kurtulduğunda özgürlüğe kavuşuyordu. Kişi bunu fark edince "ben" "beni" "benim" kavramlarına köle olmuyordu, ki bunlar, acının temel sebepleriydi(...) Buda'nın öğretileri kişinin tabiatını, benliksiz tabiatını yeniden keşfetmesi üzerindeydi. Benlik yanılsamasını söndürebilirsek her şeyi gerçekte olduğu gibi görecektik ve acımız sona erecekti(...) Değişim kaçınılmazdır. Ama o değişimi yönlendirme gücü hepimizde mevcut. Bilgelik kazanarak acıları azaltabiliriz."
*|Genius of the Ancient World: Buda