Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
FİSUN KURT
FİSUN KURT
@fisun_oqretmen
MESAJ YOK!!!
ÖĞRETMEN
YÜKSEK LİSANS
İSTANBUL
AKHİSAR
448 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Sıradan Dünya,Çin’de bir ailenin hikâyesi ekseninde 1975-1985 yılları arasında ülkenin toplumsal,siyasi ve ekonomik koşullarını anlatan oldukça sürükleyici bir roman. Özellikle Kültür Devrimi’nin etkilerini,kitabın adından da anlaşılacağı gibi,sıradan insanların hayatına nasıl sirayet ettiğini anlatıyor.
Çin’in kırsal kesiminde oldukça yoksul bir aile hikâyenin merkezindeki. Bir çocuğu evlenip köyde bir düzen kurmaya çalışıyor, biriyse büyük bir kente önce okumaya gidiyor ve ardından orada kendi ayakları üzerinde durmaya çabalıyor. Dört çocuklu bu ailenin daha çok bu iki yetişkin oğluna odaklanıyor Lu Yau. Yazarın kendi hayatından da izler taşıyan romanda, okuma azmi ve kitaplara olan ilgisiyle hayata tutunmaya çalışan karakterin hikâyesi özellikle ilgi çekici.Siyasi ve toplumsal koşulların yanı sıra, Çin’in kendine has kültürel kodlarını,gelenek ve kurallarını okumak keza lezzetlendirmiş hikâyeyi.
Bana göre kitabın en güçlü yanı sürükleyiciliği.Nasıl olduğunu bile anlamadan 100 sayfa ilerlediğimi fark ettiğim kitaplardan biri oldu.Bir diğeri de yazarın canlı anlatımı. Yazarın anlattığı koşulları karakterlerle beraber yaşıyorsunuz kitabı okurken.Yazar yer yer araya bilge bir dede edasıyla girip didaktik bir tonda ‘bu böyledir,şu şöyle olur’ minvalinde cümleler kurmasa ve belki siyasi arka plan kendini birazcık daha fazla hissettirse mükemmel bir roman olurdu bana kalırsa ancak bu haliyle de gayet güzel. Uzak Doğu edebiyatına merak duyanlara ya da dönem romanlarından hoşlananlara öneririm.
Ele aldığı meselelerle farklı,kurgusuyla eğlenceli bir klasik Bilirbilmezler.
Roman, Paris’te kırk yedi yaşında iki adamın tesadüfen aynı banka oturarak tanışmalarıyla başlıyor.Kısa süre içinde yakın birer arkadaş olan karakterler,içlerinden birine miras kalmasıyla beraber hayallerini gerçekleştirip kırsala taşınıyorlar.Burada tarım,
Sevgili Okurlar,
Mis gibi bir Şubat sabahından herkeslere Günaydın.Ocak ayı okuma listemi sizlerle paylaşarak Şubat ayına hızlı bir giriş yapmaktayım.
Şubat ayının,sağlık dolu,huzurlu bir güzel haberler alacağımız bir ay olmasını temenni ederek kitabıma geçiyorum.
Ölmeden önce okunması gereken kitaplar listesinde yer alan "Direnişin
Okur Takip Önerileri
Güzel pazarlar sevgili kitap sever dostlarım
Bu pazar kahvaltı sofrasında okuyup bitirdim bu kitabı ve size Aylin balboa satırlarıyla sesleneceğim.Zira çok lezzetliydi
Lütfen yazımdaki Osman’ı bir sevgili olarak düşünmeyin.Çok şükür benim beyle işler yolunda
Osman’ın yerine elma diyebiliriz,bir arkadaşı da ya da işi,parayı da koyabiliriz.Benim
Merhabalar,sevgili Okurlar;
Sizlere bugün harika bir kitap ile geldim."Kayıp Zamanın İzınde,Proust'un 14 yıl üzerinde çalıştığı,"yazınsal bir iş",göz korkutucu ve çarpıcı üç bin sayfalık öyküdür.Zaman,boşluk ve hafıza temalarını işlemekle beraber,hepsinden önemlisi,bu roman sayısız edebi,yapınsal,uslupsal ve tematik olasılığının olgunlaştırılmış halidir..."der.Ölmeden önce okumamız gereken 1001 Kitap...
Müthiş dikkat isteyen bencil ama eşine de az rastlanır güzellikte bir kitap olur kendileri.
Zaman Proust için asılı kalmış sanki havada akmıyor gibi görünse de aslında öyle bir melodi içinde akıyor ki okurken hayran kalmamak elde değil.
Hatta benim için kuşkonmaz sadece kuşkonmaz iken Proust anlattığında başka bir şeye dönüşüyor tüm hücrelerini varlığını betimliyor.
Severim böyle dolu dolu olan kitapları.Yol uzun ekip güzel umarım bu muazzam yolculuğun tadını sonuna kadar içimde hissedebilirim...
Keyifli pazarlar...
Son incelemem ile sizlere veda ediyorum.Bir başka okumalar da görüşmek dileğiyle diyerek,
Az yazı, bolca resim ve bir dünya hayal gücü istiyorsanız bu kitap size göre Doğum gününde bir fili olmasını isteyen küçük bir çocuğun hayalleriyle dolu bir kitapla geldik bugün Şayet bir fili olsaydı neler yapabileceğini hayal ediyor küçük çocuk ve hayallerinin hepsi o kadar çocukça,masum ve bir o kadar da yaratıcı ki
Mesela bir filim olsaydı tüm su savaşlarını biz kazanırdık diyor çok mantıklı değil mi Okula gitmek için sadece filinin sırtına atlaması yeterli mesela tabi okul yolu çok uzun olunca birlikte otobüse binmek zorunda da kalabilirler
Hatta birlikte zaman makinesi icat edip yeni galaksiler bile keşfedebilirler
Tam bir çocuğa ait hayallerle dolu her sayfasında gülümseten bir kitap kesinlikle Çizimleriyle sanki bir çizgi roman havası veren bu güzel kitap bir çocuğun gözünden dünyayı görmemize yardımcı oluyor. Çocukların hayal güçlerinin sonsuzluğunu, ve hayal kurmanın onları nasıl da özgürleştirdiğini anlatıyor. Aslında bazen küçücük bir oyuncak hatta belki sıradan bir kapak bile çocukların oyun kurmada, hayal güçlerini kullanmasında nasıl da etkili olabiliyor diyen bir kitap biz ebeveynlere de
O zaman biz de soralım kuzularımıza bir filin olsaydı ne yapardın sorusunu?
Zeynoshka bol bol cici yapar,hortumuyla da bol bol su içer diye düşünüyorum.
Bakalım sizlerden nasıl cevaplar gelecek heyecanla bekliyoruz yorumlarda
2 yaş ve üzeri tüm miniklere gülerek keyifle okuyabileceğiniz bir kitap
Sevgiyle ve Kitapla Kalın.
Sade şiirsel dili ve sonbahar renkli çizimleriyle sıcacık bir dostluk hikâyesi
Sapsarı bir sonbahar gününde,küçük bir kız ve tilki ormanda karşılaştı. Birbirlerinden çok farklılardı. Ama birbirlerini öyle çok sevdiler ki,hemen arkadaş oluverdiler.Günlerce hatta aylarca birlikte zaman geçirdiler.
Ama bir gün her şey değişiverdi..diye başlıyor bu güzel kitap ve bir anda sarıp sarmalıyor sizi.Merak içinde neler olacak diye okuyorsunuz devamını
Küçük kızın tilki arkadaşını sürekli yanında istemesi ve ondan kendisi gibi olmasını beklemesi tilkiyi bunaltmış olacak ki doğal yaşam alanına kaçıveriyor günün birinde arkadaşını bırakıp
İkilinin arasındaki o güzel arkadaşlık kopmuş gibi görünse de merak etmeyin küçük kız anlıyor hatasını ve farkediyor tilkinin evinin orman olduğunu Gidiyor tilkiyi aramaya ve arkadaşlıklarını yeni baştan başlatmaya
Gerçek arkadaşlık üzerine sıcacık bir hikaye.Karşımızdakini olduğu gibi kabul etmenin,kendi kalıbımıza sokmadan,onun da tercihlerine ve hayatına saygı duymamiz gerektiğini öyle güze anlatmış ki.Üstelik bunu az kelime ve bolca resimle başarmış
Hem küçüklere hem büyüklere bir kitap diyebilirim
İspanyol çizer Laura Suárez kitabın hem yazarı hem çizeri bu da dilimizdeki ilk kitabı diye biliyorum
Umarım devamı gelir böyle güzel kitapların.
4 yaş ve üzeri keyifli okumalar dileriz
Yine bir Feridun Oral eseri ve bu defa bizi klasikleşmiş masallar arasında bir yolculuğa çıkaracak olan harika bir hikaye..
Hikayemizin kahramanı Zeytin büyükannesinin yaptığı çöreklerden yiyip, büyükbabasının anlattığı masalları dinlemeye bayılıyor Zeytin'in en sevdiği oyuncağı ise benekli faresi
Yine bir hafta sonu büyük ailesini ziyaret eden Zeytin,büyükbabasının anlattığı masalı dinlerken büyükannesinin kucağında uyuyakaliyor ve rüyasında benekli faresini kaybediyor.İşte burdan sonra başlıyor masal gibi bir masal
Çünkü Zeytin benekli faresini bu zamana kadar dinlediği masallar içerisinde arıyor Bir anda kendimizi Hansel ve Gretel masalında buluyoruz.
Ispanaklı muhallebi pişiren Cadıya benekli faresini soran kedicik devamında biziii
Tilki ile Karga
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler
Fareli Köyün Kavalcısı
Kırmızı Başlıklı Kız
Pinokyo masallarına götürüyor ve her birinin kahramanına faresini görüp görmediklerini soruyor.Ama cevap hep bir diğerine yönlendiriyor bizim Zeytini
Üstelik bazen kötü eleştiriler de alabilen bu masal kahramanları bu kitapta bazen tahmininizden daha sevimli ve iyi,kimi zaman bir mesaj veren yardımcı olarak anlatılmış. Mesela Cadı kazanda sadece bir muhallebi pişiriyor,kurt anneanneyi yemek yerine sepetteki elmaları alıyor,Pinokyo doğru konuşmaya teşfik ediyor
Olay örgüsü alışılmışın dışında olduğu için sanıyorum Ecem'in aşırı ilgisini çeken bu kitabı bence 5 yaş ve üzeri daha bir keyifle okur diye düşünüyorum Çizimlerine diyecek tek bir lafım yok Feridun Oral yine bir görsel şölen yaratmış bizlere.Sıcacık torun büyük aile ilişkisini anlatmasıyla da kalbimi çaldı bu güzel kitap
Sonbaharda bir türlü uykuya dalamayan minik Yediuyur,şimdi de uykusundan uyanamıyor.Tıpkı bizim akşam olunca uyumak bilmeyen sabah da uyanmak bilmeyen minik kuzularımız gibi
Annesi bir türlü uyandıramayınca,arkadaşları minik Yediuyuru uyandırmak için türlü türlü yöntemler deniyorlar ancak onlar da pek işe yaramıyor maalesef Kirpi, minik Yediuyurun keyfinin kaçması gerektiğini düşünüyor ve hep birlikte başlıyorlar keyif kaçırabilecek şeyler denemeye Mesela biraz havuç koklatıyorlar,ardından kokarcayı çağırıyor o şahane kokusunu her yana yaymasını bekliyorlar sonrasında ateşböceği her yanı aydınlatıyor ama bizim minik bir türlü uyanamıyor Tüm bunlardan anlayacağınız bol kikirdemeli, eğlenceli bir kitap.Bol tekrarlı cümlelerden oluşması küçük yas grupları icin ideal yapmış kitabı ve bir de çizimleri o kadar canlı ve sevimli ki insanın minik hayvanlara sarılası geliyor resmen
Eee peki minik Yediuyur nasıl uyanıyor dersiniz
Onu da siz okuyun görün canim
3 yaş ve üstü tatlı kuzularla keyifli okumalar dileriz
Sevgili Gülşah Hocam,öyle güzel,anlamlı ve motive edici bir kitap yazmış ki minikler için Bir de Çağrı Odabası'nın harika çizimleriyle birleşince ortaya şahane,tadından yenmez,keyifle okunacak bir öykü çıkmış ortaya.
Kahramanımız Luna,büyüyünce ne olacaksın sorusuna o kadar orjinal,kendine has cevaplar veriyor ki insanın hep hayal kurası geliyor kitap boyunca.
Doktor,avukat, öğretmen gibi değil aslında Luna'nın hayalindeki meslekler
Meselâ listede neler var bakalım
Robot işçi koordinatörü
Duygu tasarımcısı
İklim düzenleme operatörü
Rüya gerçekleştirme uzmanı
gibi
Kolay değil karar vermek Luna için
Etrafındaki herkes şaşkınlıkla gözlerini dikip onun fikirlerine gülse,saçma bulsa ya da onunla aklını yitirmiş olmalı diye dalga geçse de Luna aldırmıyor hiç birine ve devam ediyor araştırmaya ve tabi ki HAYAL KURMAYA
Pes etmiyor çünkü biliyor ki sadece çok istese,hayal etse ve çabalasa aslında her şey olabilir
Çünküüü NEDEN OLMASIN
Luna karakteri ile çocukların hayal güçlerini destekleyen,meslek seçiminde geleceğin meslekleri olarak düşünebilecek meslekler hakkında konuşabileceğimiz bir kitap kesinlikle
Her bir sayfası minik bir çocuğun gözünden gördüğümüz rengarenk ile çevirili bu kitap çocuklara hayal etmekten asla vazgeçme diyor açık açık en eğlenceli haliyle üstelik
5 yaş ve üzeri tavsiyemdir
Paraşüt Kitap 'tan çıkmış çok farklı özel kitaplardan biri.
Bir çocuğun kendi gibi olmayı istemesi üzerine kurulu umut dolu bir hikaye arıyorsanız buyrun okuyun derim.
Çorap veya ayakkabı giymeyen bir çocuk kahramanımız.Doğduğu günden beri ayağına bir şey giymez,her yere çıplak ayaklarıyla gider.Ayağına batan taş,çalı çırpı onu hiç rahatsız etmez hatta onun için endişelenenlere güler geçer çünkü o kendini böyle çok özgür hissettiğini söyler.
Çıplak ayaklı çocuğun yaptığı en iyi şey şarkı söylemek okul orkestrasına seçildiğinde çalışmalara bile hep çıplak ayakla gider.Ama konser günü geldiğinde kurallar çıkar ortaya. Solist de siyah parlak ayakkabılar giymeli papyon takmalıdır. Evet çocuk da giyer ayakkabısını..Ama hiç iyi hissetmez onların içinde kendini.Dışarıdan sakin görünüyordur ama içi dalgalı bir deniz gibidir ..
Ne kadar anlamlı ve aslında çok şey anlatan bir cümle değil mi
Bazen başkaları için basit ve sıradan olan durumlar başkaları için özellikle de çocuklar için stres kaynağı olabiliyor
İşte bu sebeple çocuk da en iyi yaptığı şeyi yapamaz ve sahnede sözlerini unuttuğu şarkısını söyleyemez ve çok üzülür
Ama sonrasında arkadaşlarının da desteği gözleri dolduruyor,sahne bir kapanıp bir açılıyor ve herkes çıplak ayaklarıyla özgürce söylüyor çalıyor.
Bizim çocuk da mutlu ve özgür
Her çocuğun özel olduğunu,her çocuğun kendine ait özellikleriyle özgürce var olabileceğini anlatan;çocukların yaratıcılıklarını destekleyecek bir kitap kesinlikle
4 yaş itibariyle bence tüm çocuklara okunmalı, okutulmalı
Kitabımızın seveni çok bir yazar ve çizer olduğunu düşündüğüm
Feridun Oral kitabı.
Kahramanımız uçması için kanatlarının güçlenmesini ve kızarmasını bekleyemeyen,yavru bir baykuş
Yavru baykuş hem uçamadığı hem de arkadaşı olmadığı için biraz dertli
Ama tam da zamanında dedirten bir vakitte minik bir fare ile tanışıp arkadaş oluyorlar.Baykuş öyle mutlu ki artık uçmasam da olur diyor ama minik fare baykuşu uçurmaya kararlı
Fare,baykuşun kanatlarını önce kırmızı gelinciklerle, sonra kemirdiği elma kabuklarıyla ve daha sonra kırmızı bir iple süslese de minik baykuş uçamıyor
Amaa bu çalışmalar boşa çıkmadı elbet.Kırmızı baykuşun kanatları güçlendi kızardı ve bir anda uçmaya başladı elbet
Sonrası mutluluk,yüzlerde gülümseme ve birlikte bir şey başaran iki dostun sevinci sayfalarda
Çizimler diyeceğim yine çünkü okuyan bilir Feridun Oral çizimlerinin naifliğini güzelliğini Her bir sayfada detaylarda gizli güzellikler sizleri bekliyor diyebilirim Dostluk ve yardımlaşma kavramı çocuk kitaplarında sıkça karşılaştıklarımızdan ama bir de Baykuş ve farenin hikayesini bu güzel çizimler eşliğinde okumanızı isterim
Ayrıca farenin fikirleri yaratıcı düşünceyi destekler nitelikte.
Baykuşun uçması için zamanının gelmesi gerektiğini öğrenmesi;değişimler için zamanın önemini vurguluyor
Resimlerine ve konusuna hayran kalacağınız bir kitap bıraktım buraya
4 yaş ve üzeri için
Güzel bir İstanbul turu attıracak,biraz da nostalji yaşatacak olan çizimleriyle, miniğinizle bol sohbet ettirecek bir kitap..
Kahramanımız bir yalıçapkını güzel bir İstanbul sabahında Galata Kulesi'nde etrafı seyrediyor.Tam en güzel tüyüne övgüler yağdırdığı sırada birden gökyüzünün rengi değişiyor ve gökyüzü gri bir renk alıyor.Rüzgar tüm hızıyla eserken bizim kuş kaçıp kendini korumanın yolunu arıyor.Yani yapabildiği en güzel en iyi şeyi yapıyor ve uçuyor uçuyor uçuyor.
Ancak o da ne dinlenmek için durduğunda en güzel tüyünü kaybettiğini farkediyor.Nerede olabilir derken karşılaştığı diğer kuşlara tüyünü görüp görmediklerini soruyor.Kuşlardan biri bir kadının şapkasında, diğeri bir kızın küpesinde, bir diğer kuş ise kuş tüyü toplayan bir çocuğun elinde olduğunu söylüyor.Bizim kuş heyecanla her birine koşuyor ama asla tüyünü bulamıyor
Tam pes ettiği sırada kuyruğuna gözü ilişiyor bizim yalıçapkınının,bir de ne görsün kaybettiği tüyünün yerine em az onun kadar renkli ve güzel bir tüy daha çıkıvermiş
Kaybetmek,değişim ve sabırla beklemek temaları üzerine konuşabileceğiniz, ayrıca her bir sayfasında İstanbul'u gözlemleyebileceğiniz çok güzel bir kitap
Kitabın son sayfasında kuş çeşitlerinden bahsetmesi de öğrencilerimin ayrıca ilgisini çekti.Şimdi sokakta gördüğü kuşlara benzetmeler yapıyorlar bile.
5 yaş ve üzeri tavsiyemdir
Bugün sizlere TİMAŞ Çocuk'tan bir yolculuk masalı ile geldim
Öyle güzel bir kitap ki çocuklarla,ormanın güzellikleriyle,geceyle ve en sevilecek yanı ise Ay ile dolu bir kitap
AY'I ARADIĞIMIZ GECE
Masalsı ve biraz da fantastik bir atmosferi olan bu güzel kitap bir grup çocuk ve hayvanın gökyüzünde Ay'ı göremediği bir gece,birlikte Ay'ı aramaya karar vermeleriyle başlıyor
Yollar patikalar aşıyorlar,yolda Ay'a sesleniyorlar ama Ay ortalarda yok.Herkesin yorulduğu anda Down sendromlu o tatlı kız şarkılar söyleyerek herkesi canlandırıyor.Çünkü onun neşesi hepsine iyi geliyor diyor kitapta ne güzel değil mi
Ateş böceklerinin geceyi aydınlatması,küçük oğlan çocuğunun yorulduğunda geyiğin ona yardım etmesi,hayvanlar ve çocukların birlikte uyum içinde yaşaması; farklılıklar içerisinde de bir uyum olabileceğini,insanlar ve hayvanların dostluğunun en güzel örneklendirmesini yapıyor diyebilirim
Fantastik bir evrende geçen bu kitap insanların doğa ile uyumunu öyle güzel resmetmiş ki çizimlerine hayran kalmamak elde değil
Üstelik bir de mizahı bir sonla tamamlamış ki yazar kikirdemeden kapanmıyor kitap
4 yaş ve üzeri miniklerle keyifle okumanızı dilerim
Sevgiler
Bugün sizlere çok özel bir kitapla geldim.
Özel dememin sebebi kitabın ilk bin baskısının kapak sayfalarının Koroplast aracılığıyla 40 farklı noktada atık toplama hareketi kapsamında toplanan atıkların geri dönüşümünden üretilen kağıt malzemeden yapılmış olması kocaman bir alkış...
Hal böyle olunca kitabımız da gelişen ve hızla tüketici toplumuna
