Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melike Nur Saraylı

Melike Nur Saraylı
@flaneurbirtez
Mimar
Yüksek lisans
13 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
208 syf.
·
Puan vermedi
Bir Tür Kıvılcım
Bir Tür KıvılcımElle McNicoll
9/10 · 340 okunma
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
En büyük tutkusu okul atletizm takımına seçilmek olan Sadako bir gün baş dönmesi ile hastaneye kaldırılıyor ve lösemi olduğunu öğreniyor. Hastane ziyaretine gelen arkadaşı, bin yıl yaşadıklarına inanılan turna kuşundan kağıttan bin tane katlandığında, kişinin eski sağlığına kavuşacağı hikayesini ona anlattığında Sadako, bu inançla yeniden güçleniyor ve ailesine kavuşacağı günü iple çekiyor. Katladığı her turna kuşu ile umutu iyileşse de sağlığı kötüye gidiyor ve 644 turna kuşundan sonra vefat ediyor. Ölümünün ardından geriye 356 tane katlanmamış turna kuşu ve derin bir üzüntü bırakıyor. Arkadaşları kalan bu turnaları tamamlayarak kızın gerçekleşemeyen hayalini tamamlıyor, günlüklerinden oluşan bu kitabın basılmasını sağlıyor, turna kuşu katlama Kulübü kuruyor, Japonya'da bulunan Barış parkında elleri arasında turna kuşu bulunan bir kız çocuk heykeli yaptırıyor ve her yıl Sadako'yu ve savaşla büyüyen ve savaşta ölen tüm çocukları anıyor.
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuEleanor Coerr · Beyaz Balina Yayınları · 200210,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
·
Puan vermedi
Japon edebiyatından okuduğum ilk yazar olan Osamu Dazai'nin otobiyografik kitabı İnsanlığımı Kaybedişim'de yazar, varoluşsal sıkıntılarını, toplum içindeki yerin, aonlara doğru insanlığını yitirmesini konu ediniyor. İnsanlarla iletişim kurmaktan kaçınan karakter, insanlara şaklabanlıklar yaparak kendi gizil iç dünyasının karamsarlığını perdeliyor. Sevgi dolu bir aileye sahip olma, topluma ait olma, uğruna yaşanılacak bir amacı dert edinme gibi durumlardan uzak olan anlatıcı, alkol, kadınlara düşkünlük ve intihar girişimleri sonrası hayatını yitiriyor.
İnsanlığımı Kaybedişim
İnsanlığımı KaybedişimOsamu Dazai · Olvido Kitap · 202134,5bin okunma
Japon edebiyatından okuduğum ilk yazar olan Osamu Dazai'nin otobiyografik kitabı İnsanlığımı Kaybedişim'de yazar, varoluşsal sıkıntılarını, toplum içindeki yerin, aonlara doğru insanlığını yitirmesini konu ediniyor. İnsanlarla iletişim kurmaktan kaçınan karakter, insanlara şaklabanlıklar yaparak kendi gizil iç dünyasının karamsarlığını perdeliyor. Sevgi dolu bir aileye sahip olma, topluma ait olma, uğruna yaşanılacak bir amacı dert edinme gibi durumlardan uzak olan anlatıcı, alkol, kadınlara düşkünlük ve intihar girişimleri sonrası hayatını yitiriyor.
Reklam
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu kitabı, Hiroşima'ya atılan atom bombasından tam 10 yıl sonra, 12 yaşında ölen bir kızın gerçek yaşam hikayesini konu ediniyor. En büyük tutkusu okul atletizm takımına seçilmek olan Sadako bir gün baş dönmesi ile hastaneye kaldırılıyor ve lösemi olduğunu öğreniyor. Hastane ziyaretine gelen arkadaşı, bin yıl yaşadıklarına inanılan turna kuşundan kağıttan bin tane katlandığında, kişinin eski sağlığına kavuşacağı hikayesini ona anlattığında Sadako, bu inançla yeniden güçleniyor ve ailesine kavuşacağı günü iple çekiyor. Katladığı her turna kuşu ile umutu iyileşse de sağlığı kötüye gidiyor ve 644 turna kuşundan sonra vefat ediyor. Ölümünün ardından geriye 356 tane katlanmamış turna kuşu ve derin bir üzüntü bırakıyor. Arkadaşları kalan bu turnaları tamamlayarak kızın gerçekleşemeyen hayalini tamamlıyor, günlüklerinden oluşan bu kitabın basılmasını sağlıyor, turna kuşu katlama Kulübü kuruyor, Japonya'da bulunan Barış parkında elleri arasında turna kuşu bulunan bir kız çocuk heykeli yaptırıyor ve her yıl Sadako'yu ve savaşla büyüyen ve savaşta ölen tüm çocukları anıyor.
224 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
DUYGULARIN KALBİNE YOLCULUK'ta çocukla, ön ergenle, ergenle, yetişkinle ve akranla olan tüm ilişkilerde karşıdakini ciddiye almanın ve ona kulak verebilecek birilerinin olduğunu hissettirmenin öneminden bahsediliyor. Bu noktada bir olayla, kişiyle veya duyguyla yani hayatın her alanına uyarlanabilecek doğru mesafe sanatı tanımlanıyor. Farkındalıkla duygularımızı yaşamayı bilmediğimizi söyleyerek ve en temeldeki dokuz duygudan bahsederek, her duygunun iyi ve kötü taraflarının olacağını belirtiliyor. Örneğin öfke sağlıklı bir öfke iken isyankar bir öfke de bulunuyor. Korkuların risklere karşı koruyucu bir görevi olurken insanı atıl hale getiren ve onu dizginleyen şekilde de karşımıza çıkabiliyor. Can sıkıntısı ergenliğe, yetişkinliği ve yaşlılığa ait farklı formlarda karşımıza çıkabiliyor. Çocuklukta başlayan binlerce niye sorusu yıllarının ardından gelişen merak duygusunun dünyayı döndüren tekerleğin parçası olduğu benzeşimi çok etkileyici. Ayrıca en kırılgan yaş olan 11 yaşını da içinde barındıran ergenlik dönemindeki ergenleri kabuk değiştirme zamanında geçici olarak savunmasız kalan ıstakozlara benzeten Dolto'nun alıntısı da bir o kadar vurucu. "Bir insan için hiçbir şey tutkusuz, amaçsız, eğlencesiz, eylemsiz, sürekli dinlenme halinde olmaktan daha dayanılmaz değildir." diyen Pascal'a kulak vererek dünyada görmek istediğimiz değişimin kendisi olmamız konusunda iyi niyeti ortaya koyuyor.
Duyguların Kalbine Yolculuk
Duyguların Kalbine YolculukEnrico Castelli Gattinara · Erdem Yayınları · 056 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
Nöroçeşitliliğe sahip oldukları için zorla cadı oldukları kabul ettirilen kadınlar ve korku filmleri çekildiği için ölüme mahkum edilen köpekbalıklarıyla empati kuruyor. Zorbalık gördüğü sınıf öğretmeninin gürültülü ve nezaketsiz dersinden sonra, sığınak olarak gördüğü sakinleştirici kütüphanede cadılar ve köpekbalıklarıyla ilgili kitaplar okuyor. Kendini, onun gibi olmayanlara onlardan biri gibi görünmek için mış gibi yaparak maskeleyen Addie'yi bu hayatta en iyi anlayan otistik ablası Keedie. Köy meclisi karşısında sayısız başarısız girişimden sonra, nihayet kendini onlara maskeleme olmadan tüm açıklığı ile izah ediyor. Otizmi geçirecek bir tedavi istemediğini, bunun insanlarin sandığı gibi büyüyünce de geçmediğini, kendi hayat gerçekliği olduğunu, cadı olmaya inandırılan kadınlar gibi kötü şeylere inanmanın iyi şeylere inanmaktan daha kolay olduğunu anlatıyor. İnsanların kendi nörolojik gerçekliğinin, tehlikeli bir farklılık değil; "başka" BİR TÜR KIVILCIM olduğunu vurgulayarak, anıt yaptırma konusunda meclisi ikna ediyor.
Bir Tür Kıvılcım
Bir Tür KıvılcımElle McNicoll · Genç Timaş · 2022340 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Kitap, dünyanın ve içindekilerin geride bırakıldığı ve sadece birkaç yüz insanın yıldızlararası koloni gemisiyle yeni gezegen Sagan'a çıkıldığı yolculuğu anlatıyor. Gemide, en büyük hayali dünyada geride bıraktığı büyükannesinin anlattığı hikayeleri (cuento) bir hikaye anlatıcısı olarak yeni gezegene taşımak olan Petra ve ailesi de var. Gemidekilere dünyanın geçmişinden farkli olarak, açlık savaş ve çatışma olmayan yeni bir tarih yaratacaklarını ve bunu da bir bütün halindeyken yapabileceklerine inandıkları için kendilerine Kolektif ismi verdikleri ekip liderlik ediyor. İnsanlar, staz kapsülleri içerisinde yaşlanmayı engelleyen jel ve yeni gezegende gerekecek bilgileri beyne yerleştiren yüklenebilir bilinç küreleri ile 380 yıl uyutuluyor. Bu sırada, dünyadaki geçmişlerini hatırlamamaları için hafızaları siliniyor, hatıra eşyaları saklanıyor, hafiza silme ve yeniden programlamada başarısız olunan kişiler sonsuza dek tasfiye ediliyor. Zeta ismiyle numaralandırılan dunyali insanlar, Epsilonlar Gozlemciler ve Baş gözlemci, Kolektif'in bir parçası olmak için çabalıyor. Hatıraları silinmeyen tek eski dunyali Zeta-1 ismi verilen Petra ve 4 kişi, yeni gezegene inecek denek grubuna seçilerek, Sagan'a varıyorlar. İlk Varanlar'a ait dumanı ve müzik sesini duyumsayıp bir aile olarak yaşamaya başlıyorlar. Petra, büyükannesinin cuentolarını yeni dünyaya anlatıp, Sagan'ın toprağına işlemesini sağlama adına bir misyon yükleniyor.
Son Hikaye Anlatıcısı
Son Hikaye AnlatıcısıDonna Barba Higuera · Beyaz Balina Yayınları · 202296 okunma
55 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.