Şu ana kadar okuduğum Moliere oyunlarından çok daha farklı bir yapıya sahipti bu oyun. Normalde Moliere oyunlarında komedi bir araç olarak kullanılır ve bununla okuyucunun/izleyicinin düşündürülmesi esas alınır. Ama bu oyunda o komedi unsuru yok denecek bir seviyeye çekilmiş ve ağır bir eleştiri tercih edilmişti. Bu eleştiriden de saraydan tutun halka kadar herkes nasibini almıştı. Oyunun ana karakteri Alceste katıksız dürüstlüğünün verdiği cesaretle hiç sakınmadan yanlış olan her şeye değinirken diğer insanların onu adeta yalnızlığa itip dışlaması da toplumun esasında son derece iki yüzlü ve ilkel olduğunu gösterir gibiydi. Taktıkları maskelerin aslında ne kadar iğrenç olduğunu bilmiyorlardı.
Moliere siyaset, insanlar arası ilişki, sanat, romantizm ve daha birçok konuda Alceste aracılığıyla neredeyse acımasız bir şekilde eleştiriler yaparak çoğu zaman adeta bilerek görmezden geldiğimiz yerleri yüzümüze çarpmıştı sanki. Ki o dönemde böyle bir şey yazabilmesi de gerçekten takdir edilesi bir şey. Açıkçası oyunun çok daha uzun olmasını dilerdim. Ama böyle olsaydı da Moliere muhtemelen daha derine inmek zorunda kalacaktı ve bunun sonucunda bir sansüre uğrayacaktı. Moliere’in bu şekilde kısıtlanacağı düşüncesi gerçekten de çok acı verici. Çok daha özgürce yazsaydı oysa belki de ortaya bir başyapıt çıkaracaktı.