(...) Çığlığına kimse karşılık vermemişti, kimse kılını bile kıpırdatmamıştı. Dağlar hareketsizdi, kaya parçaları bile sanki toprağın içine çekilmişti, gökyüzü berraktı, küçücük bir bulut bile yoktu ve güneş yavaşça alçalıyordu. Hiç kimse- herhangi bir hayvan ya da ruh- bu katliamın intikamı için koşup gelmemişti. Dünyadaki o lekeden geriye kalanları temizleyen yine insanoğlu olmuştu, her yere uyulması gereken akıllıca yasalar getiren, kurnaz ve güçlü insanoğlu, ilerlemek için gayret eden ve kimsenin olmadığı o ıssız dağlarda bile ejderhaların yaşamasını hiçbir şekilde kabul edemeyen kusursuz insanoğlu. (...)