Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gizem Özbek Tezcan

Gizem Özbek Tezcan
@gizbek
Van'da bir köy öğretmeni.
Türkçe Öğretmeni
Akdeniz Üniversitesi
Antalya
69 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
408 syf.
·
Puan vermedi
·
86 günde okudu
“Onunla yaşamak deniz kıyısında durmak gibiydi. Her gün bir başka renk, farklı bir köpük sorguçlu dalga ama daima ufka doğru çekilen huzursuz yoğunluk.” dedi ölümsüz olan Kirke, aşkını tarif ederken. Ölümsüzsün, o kadar insan geçiyor hayatından ama yine de sen bir kişiyi asla unutamıyorsun. Mitoloji ile ilgili kitapları okumak bilimsel yazı okumak gibi her ne kadar ilgi çekse de sıkıcı. Ancak yazar bu durumu ortadan kaldırmış resmen. Bilindik hikâyeleri kendi bakış açısı ve yorumuyla romanlaştırarak daha akılda kalıcı hâle getirmiş. Kitabın dili sade, çeviren Seda Çıngay Mellor işleri daha fazla zorlaştırmayayım diye düşünmüş olsa gerek. Doğru bir karar. Mitolojiye dair az çok bilgisi olanlar rahatlıkla okuyabilir bu kitabı. Ben de bilgim var sanıyordum ama yokmuş anlaşılan. Karakterlerin hepsi birbirine girdi, Olimposlu tanrılar, titanlar, cadılar… Tabii bunlar karakterlerin sınıfları. Bunların tek tek isimleri var bir de. Pasiphae, Perseis, Perses, Daidalos, İkaros, Skylla, Apollon, Artemis, Athena… Başlarda zorlandım, çok savaş verdim ama yılmadım. Sonunda bu macerada ben de onların yanında bir gölge gibi yer aldım. Her şeyi yakından gördüm, bizzat yaşadım. Okumak isteyip de bir türlü cesaret edemeyenler, okumaya başlayıp da yarıda bırakanlar! Siz bensiniz, okumalısınız. İyi okumalar :)
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,8bin okunma
Reklam
Dünya bir köprüdür; bir ucunda doğum, öbür ucunda ölüm. Binlerce kişi gelir geçer her gün bu köprüden; hiçbiri haber vermez doğum öncesinden, ölüm ötesinden.
Sayfa 35 - Engin YayıneviKitabı okudu
·
Puan vermedi
“Annem biz küçükken her yer de ve her türlü gürültüde uyuyabilmemizle her zaman dalga geçerdi. Eskiden bize ‘Bombaya karşı bile dayanıklıydınız adeta.’ der ve gülerdi. Ama küçük çocuklar bombaya karşı dayanıklı değildi. İnsanlar bombaya karşı dayanıklı değildi.” Aslında kitabın özeti bu kadar. Suriye’den İngiltere’ye göçmüş bir ailenin kızı olan Nadima ile ona okulda kol kanat geren disleksik Jaz’ın iç ısıtan arkadaşlıklarını konu alan bir kitap Çikolataca Konuşur Musun? Çocukların dil, din, ırk gözetmeksizin nasıl da biz büyüklere yol gösterdiğinin hikâyesi. Tansiyonu hiç düşmeyen, zaman zaman güldürüp zaman zaman hüzünlendiren olay örgüsüyle keyifle okuduğum ve çocukların da aynı duygularla okuyacağı bu kitabımız, adından mütevellit öğrencilerimin çok dikkatini çekmişti. Esasen de çocuk edebiyatına ait olan kitap, yediden yetmişe herkesin okuyabileceği bir kitap kesinlikle. İyi okumalar :)
Çikolataca Konuşur Musun?
Çikolataca Konuşur Musun?Cas Lester · Genç Timaş · 2019804 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünya sahnesinde hiç kimse eşitlikten, toprağın altında ise eşitsizlikten söz edemez.
408 syf.
·
Puan vermedi
·
86 günde okudu
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller
7.9/10 · 33,8bin okunma
Reklam
Her sabah doğan güneş ömrümüzden bir günü alıp götürüyor, ertesi gün yine gelerek aynı şeyi yapıyordu. Yeryüzündeki bütün canlılar için bir yaşam kaynağı olan güneş, aynı zamanda bizleri ölüme götürüyordu.
Sayfa 33 - Engin YayıneviKitabı okudu
96 syf.
·
Puan vermedi
Artık tavuklar çok çok farklı benim için. Bekçilik yapan köpekler, lider horozlar, asil ördekler, avcı gelincikler…Bir kümes, çiftlik ve çevresinde yaşananlar nasıl bu kadar duygusal, içten ve bizden olabilir? Ahh Filiz… Kendine isim koyabileceğini, bu isme bizim göremediğimiz anlamlar yükleceğini nereden bilebilirdim ki? Olay, bir tavuğun -Filiz’in- artık yumurta tavuğu olmak istemeyip yumurtlamayı reddetmesiyle başlıyor. Ölüm çukurunda gelincikten kurtulmasını sağlayan dostu Avare ile devam ediyor ama bir yere kadar. Sonrasında Bebek giriyor hayatına. Hayat artık daha anlamlı, daha heyecanlı ve daha acımasız oluyor. Annelik duygusunu bir tavuk üzerinden bu kadar derinden hissedeceğim aklıma gelmezdi. Belki de bu kitabın bu kadar ilgi görmesini sağlayan buydu. Duygular sadece insanlara ait değildi. Var olan her şeyin bir amacı, hayali vardı. Nihayetinde Filiz de artık uçabildi. Onunla birlikte ben de… Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan bilmem ama önemli olan doğurmak değil; besleyip büyütüp yetiştirmek. Tıpkı Filiz’in yaptığı gibi. Hem yetişkinlerin hem de çocukların ilgiyle okuyacakları bir kitap Uçabileceğini Hayal Eden Tavuk. Bir fabl hiç bu kadar dokunaklı olmamıştı. İyi okumalar.
Uçabileceğini Hayal Eden Tavuk
Uçabileceğini Hayal Eden TavukSun-mi Hwang · Genç Timaş · 20202,092 okunma
Ama belki de hiçbir anne baba evladını gerçekten göremez. Baktığımızda sadece kendi hatalarımızın bir yansımasını görüyoruz.
Sayfa 318 - İthakiKitabı okudu
Onunla yaşamak deniz kıyısında durmak gibiydi. Her gün bir başka renk, farklı bir köpük sorguçlu dalga ama daima ufka doğru çekilen huzursuz yoğunluk.
Sayfa 221 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yalnız bir yaşamda; bir başka ruhun sizinkinin yanına damladığı ender anlar vardır, yıldızların senede bir defa yeryüzüne sürünüp geçmesi gibi.
Sayfa 156 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
264 syf.
·
Puan vermedi
Aferin Sana Çocuk!
William Kamkwamba
William Kamkwamba
Yaşadığımız ülkenin şartlarına boyun eğip "Bizim kaderimiz de böyleymiş." diye mi düşünmeliyiz yoksa "Daha iyi şartlarda yaşamak bizim de hakkımız." diyerek çaba mı göstermeliyiz? William Kamkwamba, Afrika'nın güneydoğusunda yer alan Malavi adlı bir ülkenin köylerinden birinde yaşayan on üç yaşında bir çocuktur. Afrika deyince hepinizin kafasında ülkenin ekonomik durumu, yaşam tarzı ve insanları canlanmıştır diye düşünüyorum. İşte William da tam olarak düşündüğümüz şekilde yaşayan, yaşamaya çalışan bir çocuğumuz. Küçük yaşında kıtlıklar da gördü, çok istediği hâlde parasızlıktan okula gidememeyi de. Her ne sıkıntı yaşarsa yaşasın, yılmadan hayalini gerçekleştirmenin hazzını da sonuna kadar yaşadı. Köyündeki komşuları tarafından 'Hurdalıktaki
William Kamkwamba
William Kamkwamba
Deli' lakabını alsa da etrafındakilere kulak tıkamayı bilip evine elektriği getirdi. O zamanda elektrik yok değil, tabii ki var ama her yere dağıtımı yok. Zaten olsa da kimin parası yetecek ona. Daha karınlarını bile doyuramazken... On üç yaşındaki Afrikalı bir gencin tüm zorluklara rağmen adeta yoktan var ettiği yel değirmeni macerasını anlatan ilham alınası bir kitap. Tam anlamıyla başarı öyküsü ile dolu bir çocuk romanı. Gerçek yaşam öyküsü olması sebebiyle de ilgi çekici. Kitabın son sekiz sayfasındaki William'a dair fotoğraflar da bunun destekleyicisi. Tavsiyedir. İyi okumalar :)
Rüzgarı Dizginleyen Çocuk
Rüzgarı Dizginleyen ÇocukWilliam Kamkwamba · Beyaz Balina Yayınları · 20183,306 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
"Aşk... Bu öyle bir kuvvetti ki bütün diğer kuvvetler, onun elinde adi bir oyuncak olmaktan kurtulamaz; insanlığın bütün kanunları bile onun önünde hükümsüz kalırdı." Yukarıdaki alıntı tam olarak kitabımızın özeti diyebilirim. Bahsi geçen kitabımızda kahramanlarımız otuzlu yaşlarında dul bir kadın ile ona aşık yirmili yaşlarında bir genç. Başlarda kadınımız her ne kadar gencin ona olan aşkını istemiyormuş gibi gösterse de kendini, sonradan sonraya o da aşkının sesine kulak vermeden duramıyor. E aşk başlayınca "Elalem ne der?" düşüncesi de yanında promosyon olarak geliyor tabii ki. Kıskançlıklar, on yaş küçük gencin aşkının gerçekliğinin şüphesi derken kadınımız sahip olduğu her şeyi kaybediyor. Evet, her şeyi... Kitabın sonunun bu şekilde bitebileceğini düşünüyor muydum? Açıkça söylemek gerekirse hayır, düşünmüyordum. Zaten kitapta beni şaşırtan tek yerdi. Kitap kadının iç dünyası, kadının düşünceleri, hissettikleri, davranışları ve bunların sebepleri gibi psikolojik tahliller ağırlıklı. Zaten yazarımızın imzası niteliğinde bir tarz bu. Döneminden esintiler barındıran bu kitap okuması kolay, akıcı bir kitap. "Ayın şiirler söyleyen hülyalı ışıkları altında" okunması gerekir. İyi okumalar :)
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,313 okunma
161 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.