Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gizem

"...çünkü çaba sarf edilerek yapılanlar, sadece dileyerek yapılanlardan daha gerçek şeylerdir."
Sayfa 116 - ephesus yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bazen yaşanacak en zor yer, arada derede bir yerde olmaktır."
Çoğu zaman insanlar, hatta caniler bile, haklarında verdiğimiz yargılardan çok daha saf, temiz ruhlu olurlar. Biz de öyleyiz.
Sayfa 6 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı yarım bıraktı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Benim hayatımı kurtarmalarının maliyeti yüz milyonlarca dolar olmalı. Hepsi tek bir şapşal botanisti kurtarmak için. Niye bu kadar uğraşsınlar ki? Peki, tamam. Bunun cevabını biliyorum ben. Bunun bir kısmı benim de temsil ettiğim şeyler; ilerlemek, bilim ve asırlardır hayalini kurduğumuz gezegenler ötesi bir gelecek. Ama gerçekte, bunu yapmalarının sebebi her insan evladının diğer insanlara yardım etmek için temel bir içgüdüsünün olmasıdır. Bazen bu böyleymiş gibi görünmeyebilir ama bu doğru. Bir yürüyüşçü dağlarda kaybolsa, insanlar bir arama düzenlerler. Bir tren kaza yapsa, insanlar kan vermek için sıraya girerler. Bir deprem şehrin birini yerle bir etse, dünyanın dört bir tarafından insanlar acil durum malzemeleri gönderirler. Bu insanların içinde öyle temelde bulunan bir şeydir ki, istisnasız her kültürde yer bulmaktadır. Evet, umursamayan şerefsizler yok değil ama umursayanlar onları sayıca katlıyor. Ve bu yüzden, benim tarafımda olan milyarlarca insan vardı. Çok güzel bir şey, değil mi?
Sayfa 415 - İthakiKitabı okudu
Spot ışıklarıyla parlayan bir sahnede en iyileriyle dans edebilirsin ama gel gör ki satın alamadığın bir misket limonu da seni ağlatmaya yeterdi işte.
Sayfa 266 - Epsilon YayıneviKitabı okudu
Reklam
İnsanlar yalanlardan ibarettir.Yüzeyde gösterilen duyguların ve eylemlerin daima bir iç yüzü vardır. Ama nefret ve öldürme güdüsü gibi negatif duygular asla yalan söylemez. İşte bu yüzden negatif duygulardan doğan biz lanetler; safkan, hakiki, gerçek insanlarız!
Olaylardaki adaletsizlik, bizlere adil bir biçimde empoze edilen tek şeydir.
Belki de söz konusu acı olduğunda yanlış veya doğru, siyah veya beyaz yoktu, binlerce tonda gri ile kendimizi sorumlu tuttuğumuz şeyler vardı.
Sayfa 109 - yabancıKitabı okudu
"Deprem, su baskını, orman yangını, denizde fırtına, dağda tipi savuşturmuşlar, ciğerlerinde, yüreklerinde duymuşlar ölümün pençesini..."
Sayfa 241 - ithakiKitabı okudu
Havada yağmur sıkıntısının yapışkan ağırlığı vardı. Güneş, sise benzeyen bir pusarıklığın arkasında donuklaşmış olduğu halde, toprak ağaç, bütün eşya, kızgın küllerle örtülü gibi yanıyordu.
Sayfa 227 - ithakiKitabı okudu
Reklam
"... sorumluluktan kaçan bütün insanlar, doğruluktan çok zor söz edecek kadar bencildirler..."
Sayfa 190 - ithakiKitabı okudu
"Doğruymuş meğerse, çokluğun bir yerde yokluğa kavuştuğu.."
Sayfa 71 - ithakiKitabı okudu
"Bilmez misiniz, herkes kendisine denk saydığını kıskanır."
Sayfa 63 - ithakiKitabı okudu
"Kurdun öfkelendiğini anlarsın. Demek insana yakınlığı var. Yılanın öfkesi anlaşılmaz!"
Sayfa 16 - ithakiKitabı okudu
Belirsizlikten kurtulmuştum ama kimse bana bunun ne kadar can yakıcı olduğunu söylememişti. Kemiklerim sızlıyor, kalbimdeki yarıktan kan sızıyordu ve aldığım her nefes bir mücadeleye dönüşmüştü. Fakat bu hisleri yatıştırmaya çalışmak yerine kucaklaşmayı seçtim. Çünkü keder, deli gibi acıtsa da size hâlâ hayatta olduğunuzu hatırlatırdı ve her şeyin sonunda, yalnızca bu acının hafiflemesiyle iyileşebilirdiniz.
Sayfa 362 - Martı YayınlarıKitabı okudu
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.