Çevirileriyle bildiğim Tahsin Yücel’i Yalan adlı romanıyla tanımış ve daha çok sevmiştim. Mutfak Çıkmazı yazardan okuduğum ikinci kitap oldu. Kitapların konularından bahsetmeyi sevmediğim için sadece bana hissettirdiklerinden bahsedeceğim her zamanki gibi.
•
Tahsin Yücel bu kitabında yine toplumsal bir konuya değinmiş; aile baskısı, ailelerin çocuklarından beklentileri ve bunların sonucunda depresyona girmiş bir üniversite öğrencisi. Tek nedeni bu değil tabiki depresyonun, onu da okuyacak olanlara bırakıyorum Kaçış yolunu mutfakta yemek yapmakta buluyor ama bazen bize iyi geldiğini sandığımız şeyler de bizi dibe doğru çeker de biz görmeyiz ya... Öyle bir şey işte.
•
Kitabı okurken şunu anladım ki; ruh halimizin farkında olmak çok önemliymiş. Bir insan nasıl olduğunu fark edebilmeli ve ona göre yol almalı. Yani; iyiyim diyoruz ya bize nasılsın diye sorduklarında, iyi miyiz sahiden? Yoksa içten içe çürüyüp iyiyim, çok iyiyim mi diyoruz? Bunun ayrımına varmak çok çok önemli.
•
Dili sade ve okunması kolay olan bu kitabı tüm Tahsin Yücel hayranlarına tavsiye ediyorum. Kitaplarla kalın sevgili dostlar