Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

172 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Emile Durkheim’in bu eserinde, sosyoloji ilmine ait düşünce ve metodolojisinin yanı sıra sosyoloji bilimini özellikle felsefe, tarih, biyoloji vs. diğer tüm bilimlerden ayırarak sosyolojiyi müstakil bir bilim dalı raddesine ulaştırmak adına ortaya koymuş olduğunu görmekle birlikte bu esere sosyoloji ilminin başat yapıtları arasında yer almaktadır. Sosyolojinin kurucusu olarak gösterilen İbni Haldun ve eseri Mukaddime’den sonra hiç şüphesiz Emile Durkheim bu bilimin sınırlarını net olarak çizen kişi olmakla birlikte bunu ortaya koyduğu eser ise “Sosyolojik Yöntemin Kuralları” kitabı olmuştur. Müellifin bu eserinde sosyoloji ilmine olan nazariyesini görmek mümkün olmakla birlikte bu eserinde enstantanelerine yer vermek yerine daha çok sosyoloji ilmini metodlaştırma üzerine durduğu ve sosyal vakaları incelerken veya onların sosyal vakıalar olduğunu gözlemlerken bunları belirli bazı metotlar ile inceleyerek değerlendirmek gerektiğini ele almaktadır. Durkheim’e kadar sosyologlar bu işin metot ve yöntemi yerine sonuçları üzerine zihin yorarak yol alma eğilimi göstermişleridir. Durkheim’in sosyoloji ilmini özellikle felsefeden ayırmak üzere sarf ettiği efor sonu, onun sosyolojiye yeni bir bakış açısı getirme çabası olarak tezahür etmektedir. Bu nedenle psikologların ve felsefecilerin üzerinde durmadığı ve açıklama gayreti göstermek istemedikleri konulara eğilim gösterdiği ve bu konuları özellikle psikolojik ve felsefi argümanlardan tefrik etmeye çalıştığı söylenebilir. Durkheim’i sosyoloji camiasında değerli kılan öznenin bu olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Sosyoloji ilmine bilimsel bir yaklaşım kazandırması ve sosyolojiyi açıklarken onun holistik (bütünün kendisini oluşturan parçaların bütününden fazla ve farklı olduğu) bir yapıda olduğunu vurgulaması ve bireyle toplumu birbirinden ayırma isteği onun bu konuda felsefeden ve psikolojiden kimi zaman da tarih ilminden sosyolojiyi farklı olarak düşündüğünü ortaya koymaktadır. Durkheim’in geliştirdiği sosyolojik perspektif nazariyesi, şeylerin kökenin incelerken bireylerin toplumsal düzeleme etki ettiğinin aksine toplumsal olguların kişi üzerindeki tesirini anlamaya yönelik bir çaba olarak ön görmektedir. Durkheim’in sosyolojik tetkik mantığına kazandırdıklarının yanı sıra, modern toplumları anlama çabası bu konudaki analiz ve özgün fikirleriyle sosyoloji camiasında halen güncelliğini ve ününü muhafaza eden bir veçheye sahiptir. Sosyolojiyi temellendirmek için İbni Haldun’a duyduğumuz ihtiyacın yanında Durkheim ve bu eseri de sosyoloji biliminin gelişmesinde nirengi noktasını oluşturduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Bu konuda Durkheim’in kadrajına takılan birçok mesele bugün dahi sosyoloji camiasında güncelliğini koruduğu gibi bu alandaki araştırmalarında odak noktasında olduğu ve halen üzerine kafa yorulup münazara edildiği görülmektedir. Söz konusu sosyal bilimler olunca kalıcı eser ve fikirler ortaya koymak müşkül bir durum iken Durkheim’in esamesi ve eserlerinin ve dahi eserlerinde ki konuların halen güncelliğini koruyor olması büyük bir çabanın ürünüdür. Durkheim’in metodolojisini oluşturulduğu ve sosyolojinin baş yapıtları arasında yer alan “Sosyolojik Metodun/Yöntemin Kuralları” isimli eserin mülahazasını yapmak için her bölümü ayrıca değerlendirmek üzere ele alacağız.
Sosyolojik Yöntemin Kuralları
Sosyolojik Yöntemin KurallarıEmile Durkheim · Doğu Batı Yayınları · 2014565 okunma
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.