Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Nereye kadar be moruk?
Pis morukla ilk tanışma kitabım. Edebiyat dünyasına şiirleriyle giriş yapan Buko'nun öykü kitabı. Bel soğukluğu, HPV ve türevi cinsel hastalık virüslerine ekmek banıp yemiş olan moruğun kadın-seks-alkol üçlemesinde "gidip geldiği" :) hikayeleri. Beş kız kardeşi ile birlikte ailesel travmalar yaşayan güzel bir kızın psikonevrozlarla süregelen kısacık hayatı. Kısa ama çok etkileyeci bir öyküydü benim için. Hikayeye kaptırmış ilerlerken birden balyoz gibi kafaya inen hazin sonda Kasabanın En Güzel Kızını anlatıyor. Altın çocuk mezbaha'da, bu ne serkeş yaşam? Bu ne dingil hayat tarzı dediğim bir öykü. Bukowski'nin çaylak yazarlık dönemindeki gerçek hikayesi olmalı. Otel odası ararken genelev odasında kalan, otobüste rastlaştığı kız için köşe yazıları yazan-yazdıran ve kızla buluştuğu anda her şeyi bir saat içinde harcayan pis bir moruk :) Mezbaha'da çalıştığı iki saatlik sürede yaşadığı zorluk ve iğrençlikleri hissettim. Mecburiyetten değil; zevkine, serkeşliğine, pisliğine ve piçliğine yapıyor bunları, biliyorum :) 15 santim öyküsü, olduğu gibi kabul etmediği 1.90 boyunda ve 114 kg ağırlığındaki erkeğini fiziksel olarak değiştirme metaforuyla aslında ruhen de paramparça edip 15 cm'e kadar düşürüp küçülten cadı ruhlu bir kadının hikayesi. İsterse erkeği tamamen yok edebileceğini biliyordum. 15 santim hiç yoktan iyiydi. :) Zamanında bir sürü kadını cadı diye yok yere yaktılar ama gerçek cadılar hala hayatta. Ve ihtiyaçları olan şey sadece kurban... Düzüş Makinesi Japon işi bir hikaye. Erkeğin hayatında aşk duygusu olmayınca geriye bir tek eylem kalıyor; seks. Peki seks makinesi bir dişi robotun hisleri olabilir mi? Buko robota his de koymuş. Hisler gerçeklikle doğru orantılı. Swinger'ı dikiş makinası markası sananlar bilemez. Gerçeğinden ayırt edilemeyen bir kadın seks robotuna hissedilenlerle şişme plastik bir bebişe hissedilen aynı şeyler olmayabilir. Belaltından ve yeraltından duygu fışkırtan bir hikayeydi. Tanya için çok üzgünüm :) Cesur insanları, hayata korkusuzca bakan insanları asimile etmek üzere kurulan bir makine, cesaret sıkma-alma makinesi. Cesaretinden "C" harfini alıp insanları "esaret" altında yaşatmanın çarpıcı anlatımı. Tanrım, insan hayatta kalabilmek için nelere katlanmak zorunda kalıyor. Cesaret sıkma makinesi aslında bazı bazı insanlar. Postanedeki işini bırakıp öykü yazarak para kazanmaya çalışan Buko'nun AIDS virüsüne ekmek banıp yemeye çalışmasının hikayesi. Altı erkek, altı dişi maymunun sevişme hikayesini yazmaya çalışan ancak maymunları bir türlü tava getiremeyen absürt bir hikaye. AIDS virüsünün maymundan insana bulaştığının ironik bir hikayesi. Uzak durun hayvanlardan. Sonra sizi Amerika hayalleri bile kurtaramaz. Doğru dürüst sevişemeyen on iki maymundan size ne bize ne. Sonuç olarak tam da serkeş ve gamsız yaşayan insanların sürdüğü bir hayatı öyküleriyle göz önüne sermiş Buko. Çoğu kendi hikayeleri. Benim de 30'lu yaşlarımın başı hikayeler :) ben büyüdüm de, bu pis moruk büyüyemeden göçtü gitti dünyadan. Yine de saygı duyulması gereken bir yaşam. Adam bir kere gelmiş dünyaya ve benim de zamanında sandığım gibi dünyadaki, sonra hedef küçülür, yaşadığın ülkedeki, sonra biraz daha hedef küçülür, yaşadığın şehirdeki bütün kadınlara git gel yapacağını sanmak ve ancak yapabileceğin kadar git gel yapmak. Sonu yoktu be pis moruk! Hiç birinin sonu yoktu. İçine girdiğin küçük kaygan deliği, yeni ve koca bir dünya mı sandın ? Yanıldın, yanıldığını bile bile yaşadın ama. Bir kutu bira döküyorum mezarına! İyi okumalar :)
Kasabanın En Güzel Kızı
Kasabanın En Güzel KızıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20191,558 okunma
·
601 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.