Bir Dinozorun Gezileri Kim kendini bir dinozor diye tanımlar? Herkesin kabullendiği tabuları kim hiçe sayabilir? O incelemeleriyle, anılarıyla, çevirileriyle tam bir edebiyat duayeni. Mina Urgan yazım hayatının son zamanlarında giriştiği bu eserini öylesine bir üslup kullanarak anlatıyor ki okudukça onunla geziyorsunuz. Oburluğuna denk geldiğiniz sayfalarda öylesine iştahınız kabarıyor ki her şeyin tadına varıyorsunuz. İçinde bulunduğumuz süreçte deniz kokusunu doyasıya içimize çekemiyoruz diye üzülmeyin okuyacağınız birçok sayfada hafiften deniz kokuları dalgalanarak pencerenizden içeri giriyor. Benim daha önce yurtdışı deneyimim olmadı. Yurtdışını anlattığı kısımlarda bir gün gittiğimde karşılaşacağım insanlar, kültürler aynı mı olacak yoksa çok mu değişmiş olacak merakla bekliyorum. Merak ettiğim birçok isimle anıları olan Urgan “Bir Dinozorun Anıları” kitabında anlattığı anıların yanı sıra bu kitabında Sabahattin Eyüboğlu’ndan Abidin Dino’ya kadar birçok kişi ile gerçekleşen gezilerini de anlatıyor olması kitabı daha da lezzetli kılıyor. “Küçük mutluluklarım dışında, iki büyük mutluluk kaynağım vardır. Biri kitap okumak, öteki de deniz.” Dediğini bu günlerde tekrardan anımsıyorum. Deniz kimi zaman hüznün dalgasını vuruyorken yüreklerimize kimi zaman güzel günlere gidecek geleceklerin sonsuz ümitlerini hatırlatıyor. Hele okumanın dünyasına bir kapılırsanız insan işte o zaman hayata anlamını vererek yaşamanın değerini okuduğunuz her sayfada damarlarınızda hissedersiniz. Hislerimizin yarını güneşli geleceklerimize bıraktığı bir dinozorun sesine kulak verin. Bakarsınız bir gün bizler de Prag’da yağmura tutulduğumuzda aklımıza Mina gibi Nazım’ın o satırları gelir… "Yağmurlar içindeydi Prag Bir gölün dibinde gümüş kakmalı bir sandıktı. Kapağını açtım İçinde genç bir kadın uyuyordu camdan kuşlar arasında…

Bir Dinozorun GezileriMina Urgan · Yapı Kredi Yayınları · 20213,073 okunma

·

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.