Yeniden dakikalar dakikaları, saatler saatleri kovalamaya başladı; her şey eskisi gibiydi, her şey aralıksız sürüp gidiyor ve kaçınılmaz son gitgide daha korkunçlaşıyordu.
Gün geçtikçe artan olaylar, savaşlar, ölümler, huzursuzluklar ve insanların kendi kabuklarına çekilerek bir salyangoz misali arada kafasını çıkarıp sürünmekten başka bir şey yapmadıkları bir dünya düşünün. Bu karanlık dünyayı renklendirecek ne olabilir? Gezmek mi, yemek yemek mi, yeni insanlar tanımak mı, hayır hiçbiri değil. Kötü giden her şeyin tek bir iyi sonucu olabilir: İntihar Dükkânı… Tabi yolunuz bu dükkâna düşmeden önce bir mucize gerçekleşmezse…
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207,1bin okunma
Bir kadın bunca üzüntüye değer miydi?.. Ama kitaplar beni yeniden hüzünlü düşünceye daldırıyordu; yalnız kendi acımı arıyordum onlarda, neredeyse istemeye istemeye, bana acı öykümü anımsatabilecek kitapları seçiyordum.
İnsanlara bir şeyler anlatmaya çalışmak buharlı bir cama yazı yazmaya benziyor. Özenle yazıyorsun, apaçık belli oluyor anlattıkların. Sonra silinip gidiyor.