Klasikler arasında okuduğum en maceralı kitaptır. Meşhur "Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için." lafının kaynağı bu kitaptır. Dumas bizi 17. yüzyıl Fransa'sına götürür. Köyünden çıkıp kralın şövalyeleri arasına katılmak için gelen D'artagnan burada kralın muhafızlarının komutanı Möstö De Treville'in gözde silahşörleri Athos, Porthos ve Aramis'le ayrı ayrı olarak kavgalar çıkartır ve hepsiyle düello etmek için sözleşir. Düello meydanına geldiğinde ise krala türlü komplolar kuran Fransa'nın en etkili ikinci kişisi Kardinal Richeliu'nun silahşörlerini görürler ve düelloyu unutup onlarla mücadele ederler. Böylece roman boyunca sürecek olan bir dostluğun temeli atılmış olur.
Hikaye boyunca Kardinal'e ve Athos'un eski aşkı Mileydi'ye karşı mücadele eden kahramanlarımız, savaşa gitmekten kraliçeyi korumak için baş düşmanları Buckhingham Dükü'ne mektup taşımaya kadar türlü işlere girmekten çekinmezler. Başları her daim beladadır ama bütün zorlu işlerin üstesinden hep beraber gelirler. Ne de olsa onların hepsi bir, biri hepsi için vardır. Onlar aslında dört kişi olan Üç Silahşörler'dir.