En uzun gece...
Sevginin hiç bir şey karşısında yıkılmayacağının en büyük örneği.
Birbirlerini seven iki insan. Selim ve Yelda. Geri dönüşü olmayan bir yol. Selim erkekliğini Yelda da yaşarken, anne şevkatini de başka kollarda arayan bir erkek ama seviştiği kadının da onu aldatmasıyla kaybetme korkusu arasında kalan Selim çaresiz kalır. Kendiyle yüzleşir aslında...
Yelda'yı kendime o kadar çok benzettim ki sanki kendi hayatımı okuyor gibiydim. Namuslu bir aile de büyüyüp bir tarafta aile baskısı diğer tarafta okuyup özgür olmak..
Yelda; hırçınlıkları, inadı, sevinci, kendine söz geciremeyişi.
Selim; aşkın ve sevginin arasında kalıp aşık olduğu kadının değerini onu aldatınca anlayan vasat bi erkek tipi. Kaybedince kıymeti oluyor bazı şeylerin ama çok geç kalınıyor.
Roman muhteşemdi bittiğinde gözyaşlarıma hakim olamadım.
Yarım kalan aşklar gibi paramparçaydı herşey....