Tam da ekonomik mucizenin yaşandığı yıllardı. Japonya 1960'ta Birleşik Devletler'le bir işbirliği anlaşması imzaladı. Liberal Parti, yeni bir ekonomik planın yürürlüğe konduğunu ilan ediyordu. Üretim artışının hızla % l'den % 12'ye yükselmesi öngörülmekteydi. Yeni bir girişimciler kuşağı, her şeye hazır açgözlü adamlar durumu kavradılar. Bu durumda büyük sermayenin yozlaşması üzerine bir filmden daha büyük "toplumsal önem taşıyan" ne olabilirdi? Kurosawa'nın on dokuzuncu filminin kahramanı her türlü kuşkudan uzak bir sanayici beyaz eldivenli bir gangster olacaktı: "Büyük şirketlerin yöneticilik makamlarının ardında gizlenen bazı üst düzey görevlilerinin yapamayacakları pek az şey vardır. Bu insanların maskelerini düşürmek ve büyük sermayenin yozlaşması üzerine bir film yapmak istedim."