Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

302 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
1970'den itibaren yazdıkları kitaplar hakkında günlük tutmuş ve bazı noktalarda ise normal yaşantısından düşüncelerini anlatacağı kimseler olmadığını düşünerek günlüğe yazmak istemiş yazarımız. 1977'ye kadar günlüğünü aralıklı olarak tutmuştur. Neden 1977 diye soracak olursanız Oğuz abinin hayatını bilmeyen insanlar için kısa bir açıklama yapayım. Bazı hastalık sebeplerinden dolayı 1976-1977 yılların da Londra'da tedavisine devam ediliyordu. Bu kitap sayesinde anlıyorum ki tedavisi sırasında bile ümitsizliğe düşmediğini hüzünlü bir şekilde kalemiyle ifade ediyor. Günlük içerisinde yazarımızın diğer kitaplarıyla ilgili yazdığı aşamaları açıklamış ve kendi kendine tenkit etmiştir. Yalnızlık böyle bir şey midir? Sizlere bırakıyorum... En önemlisi bu kitap için eğer diğer kitaplarını okumadıysanız bu kitabı asla okumayın derim. Çünkü anlaşılmaz ve sıkıcı olacaktır. İlk kitapları hakkında spoiler gibi olur bir nevi. Yazmayı planladığı son kitapları hakkında bilgi edinmemi sağladı. Kitap sonuna doğru onlarla ilgili bahsetmiştir ve bana şu cümleyi kurdurdu; Ah be keşke bu kitapları tamamyabilseymiş, edebiyatta kelimeler ve cümleler evrim geçirecekmiş. Planladığı kitaplar; - Türkiye'nin Ruhu - Geleceği elinden alınan adam - Eylembilim Not: Eylembilim yarım kalmış ve günlük içerisinde okuyuculara aktarılmış fakat ileride tamamlanması ile ayrı bir kitap hâlinde okuyucularına sunulmuştur. Bizler için bence ülkemizde sağlam kalem olarak eline alınacak bu kitaplar büyük kayıp gibi geliyor. Keşke yazabilseydi, keşke bitirebilseydi, keşke okuyabilseydik. Ah keşkeler... Ben kendi adıma okuyucuları edebiyat bakış açısından değilde insan yapısıyla birbirinden ayırmak istiyorum. İnsanlara o kitap kötü bu kitap iyi önerisi veya onu okumak doğru değildir bunu oku demek cahilliktir. İçeriğini anlatarak sizlere olumsuz gelen yanlarını söylemek yeterlidir. Bu sadece bir örnektir ve genel olarak bireysel hayatınızda, aile, arkadaş bağlantılarında kitap dışında siyaset görüşü, dini, ırkı, tuttuğu takım, sevdiği sanatçı, sevdiği karakter için formül aynı olacak sadece Zaman ve Kişiler değişmiş olacaktır. Okumak da bu benzer örnekler gibi kişiye özgü bakış açısı oluşturmuş veya bunun temellerini atmış olacaktır. Benim açımdan şuan hangi yazarı oturup ne kadar dahi, bilgili, kitapları harikası desenizde yine derim ki; - Oğuz Atay edebiyatın üstadı. Neden mi? Çünkü ruhum insanların düşüncelerine aç ve Oğuz Atay'ın kelimeleri ekmek, cümleleri sofra gibi. Kitap karakteriyle aynı masada yer almak, Muazzam. Oğuz Atay'dan bir alıntıyı sizlerle paylaştığımda daha iyi anlamış olacaksınız. Açıklama: Kemal Tahir'i ağır eleştiriler yapılır ve Oğuz Atay bununla ilgili açıklamalar yapıyor ve bu alıntı bu açıklamalar içinden alınmıştır. "Neden Kemal Tahir'in olumlu yanları üzerinde duruyorum? Genellikle bir yazarın bana -ya da bir okuyucuya- olumsuz gelen yanları aslında benim kişiliğimle onun kişiliğinin uyuşmayan yanlarıdır ve kişisel yargılardır bunlar. İki tarafa da bir şey kazandırmaz bu tür eleştiriler.(Günlük/s.184)" Alıntıda anlatmak istediğim dünyada ve genellikle ülkemizde karşıdaki kişilerin olumsuz yanları bizim kişiliğimizle uymayan yanlarıdır ve bu kişileri genel huylu kötü diye bir algı yaratmamız doğru değildir topluma. En iyisi bireyselci uzak durmaktır, yargılamak değildir. Edebiyatla kalın...
Günlük
GünlükOğuz Atay · İletişim Yayınları · 20205,7bin okunma
··
1.712 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.