Ah, kalbim öyle acıdı ki İki Şehrin Hikâyesi'ni bitirdiğimde...
Sydney Carton seni ve fedakârlığını unutmayacağım!
Kitap akıcı bir üsluba sahip, yer yer sıkıcı kısımları olsa da genel olarak harika bir şekilde ilerliyor.
Zalimliği, zalimleri eleştiren insanların zalimlerden çok daha katı bir yüreğe sahip olabileceğini gördüm; evet, tam olarak kötünün kötüsünü gördüm.
İnsanın bir davası elbette olmalı ama insan bu davası uğruna vicdanını kaybetmemeli!
Madame Defarge'nin soğuk, acımasız, kötü bakışlarını, Lorry'nin babacanlığını, Lucie'nin güçlü sevgisini, Doktor Manette'nin çaresizliğini ve yer yer güçlü duruşunu üzerimde hissettim.
Kitabın sonunda ise ağladım.
Kitap hakkında söylenilecek çok şey var, bilgi kısmını geçip yalnızca hislerimi aktarıyorum.
Ağlanılacak kadar güzel bir kitapsın İki Şehrin Hikâyesi!