Anna karenina kitabinin 2. Cildini bitirmemle beraber hemen yorumlamak istedim. Sicagi sicagina Oncelikle sunu soylemeliyim. İkinci kitap birinciye nazaran kesinlikle daha surukleyiciydi. İlk kitabi biraz nazlanarak okumustum Sonuna dogru olaylar gelismeye ve daha heyecanli olmaya baslamisti. Onu bitirince hemen ikinciyi okumak istedim. Cok merak ettim cunku Anna ile Vronskinin bundan sonraki iliskilerini.
İkinci kitap beklentimi buyuk oranda karsiladi. Bicok sarsici olay vardi.
Spoiler vermek istemem Olay anlatmayacagim ama anlatiminin beni etkiledigi birkac minik sahneden soz etmemde sakinca yoktur sanirim
Birisi Anna'nin uzun suredir gormedigi oglu ile bulusma sahnesiydi. O yasta benim de oglum oldugu icin mi bilmiyorum. Okurken gozyaslarimi tutamadim.
Diger sahneyse Levin'in oglunun dogumuydu. Bir erkek gozuyle dogum okadar guzel ve detayli anlatilmiski eminim bi cok erkek ayni duygulari yasiyodur. Ama biz kadin olarak bunu anlayamiyoruz ve tabiki onlar da bizi
Kitap sadece bir ask hikayesinden ote insan duygulari uzerine kurulmus mukemmel otesi bir eserdi diyebilirim.
Bir diger soylemem gereken onemli detay Tolstoy'un karakterler uzerinde Tanri inancini anlatmasi. Oyle sadelikle ve guzellikle yapiyor ki bunu etkilenmemek elde degil. Bu bakimdan kitabin sonu surprizli
Okurken buyuk keyif aldim. Zaten cok kisa surede bitirdim. Herkesin okumasi gereken efsane bir eser oldugunu soyleyebilirim