Selamlar Jennifer McMahon kitaplarını sevmeme rağmen henüz okumadığım iki kitabını aylardır kütüphanemde bekletiyordum. Artık birini okumaya karar verdiğimde, kitabı beklediğimden çok daha hızlı bir şekilde bitirdim. Jennifer McMahon'un yazım dili ve yazarlığını geliştirmeye çalışmadığı yönünde tartışmalar var. Şu konuda haklılar ki tüm kitapları büyük bir oranda birbirinin aynısı. Olan olaylar ve yazım dillleri o kadar aynı ki, yazarın kim olduğunu bilmeden kadının okumadığım bir kitabını okusam bu kitap bu kadının diyebilirim. Ha ama ben beğeniyorum o ayrı. Rhonda arabası için benzin istasyonunda bulunduğu sırada, tavşan kostümlü bir yabancının gözlerinin önünde küçük bir kızı kaçırmasın izlemiştir. Ve olaylar sırasında hiç bir şey yapmamasının vicdan azabıyla kendisi de arama timine katılır. Fakat olaylar hakkında bilgi topladıkça bundan on beş yıl önce ortadan kaybolan en yakın arkadaşı Lizzy hakkında da bilmediği gerçekleri gün yüzüne çıkarır. Kayıp Kızlar Adası'nı okuyana kadar yazarın okuduğum tüm kitaplarını seviyordum. İlk olarak bu kitap fantastik-gerilim kitapları kategorisine giremez, çünkü kitapta olan olaylar günlük hayatta insanların başlarına gelebilecek şeyler. İkinci olarak ise J.M. kitaplarındaki karakterleri ve karakter ilişkilerini okumayı seviyorum, kimin kim olduğu çoğu zaman belli olmuyor ve karakterlerin birbirleri arasındaki ilişkilerini çözmeye çalışmak hoşuma gidiyor. Bu kitap ise hiç benlik değil, ana karakterimiz Rhonda benim sevdiğim türden karakterlerden sayılmaz. Olaylar, yazarın diğer kitapları olan Şeytanın Eli veya 29. Oda'dakilerin yarısı kadar bile heyecan verici değil. Kitabın anlatımı da hoşuma gitmedi. Okurken sıkıldığım ve sayfanın ortasında durup ne okuduğumu anlamadığım için sayfanın başına geri döndüğüm oldu. Kısaca kamu spotu geçeyim, Best Seller unvanları bakkalda satılıyor arkadaşlar.

Kayıp Kızlar AdasıJennifer McMahon · Ephesus Yayınları · 2014578 okunma

·

45 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.