Son olarak değinmek istediğim eserin dil ve üslûbu; zaten farklı bakış açıları zenginlik, gerçeklik, samimiyet kazanan esere Aziz Nesin'in ustalıkla kullandığı dil, mizahi unsurlar ve şive de eklenince eserin başarısı bir kat daha artmış. Almanca öğretmeninin ifadesiyle belirtmek gerekirse kullanılan dil - üslûp;
"..sövmeleri, abartmaları bol. (...) Abartık, acılı, yergili, tatlı bir dil. (...) Evliya Çelebi'nin dili. Halk ağzıyla anlatılan hikayelerdeki büyütmeler, abartmalar, şiir dili ile ifade Evliya Çelebi dilinin arınmış hali. Anlatılanlar yalan değil, bir gerçeği daha iyi belirtmek için kullanılan söz sanatı. (...) Evet, abartıyorlar, ama bu abartma bir gerçeğe dayanıyor, yalana değil. Dinleyeni kandırma yok.
(...) Burada her şey lafa dayanıyor. Çünkü başka hiçbir şey yok... Bu insanlar kendi felaketlerinden, mutsuzluklarından bile bir eğlence çıkarıyorlar; kendileriyle bir güzel alay ediyorlar.»
(181 - 184)