1987’de yayımlanan "Hayır" adlı romanı Dar Zamanlar üçlemesinin üçüncü romanını oluşturmaktadır. "HER DURUMDA ÖZGÜR KİMLİĞİMİZİ KORUYABİLMEK ANCAK EDİMLE SÖYLENEBİLECEK ŞU TEK VE SON SÖZE BAĞLI: HAYIR." Hayır.. Bir hayır bilinci; reddediş, kabullenmemek, başkaldırı, şeklindedir. Bütün önceden seçilen yaşamlara, yinelenişe, uzlaşmanın da içinde olduğu bağlılığa yarını şimdiye şimdiyi an'da bırakmamaya hayır diyebilmek. Oysa "Hayır diyebilmek bir fazilettir." der Cemil Meriç.." Aysel bu hayır bilincinde tekleşmeye, yalnızlaşmaya ve unutulmaya kabulleniş içindedir. Seksenli yıllara gelmiş, artık kendisi dahil herkes yavaş yavaş çekilmiştir. Yaşlanmış ama renkli giysilerle ayakta kalmaya, aydının intiharı üzerine çalışmalarıyla, defterini Bir Hayatın Kırıntılarıyla, dondurulmuş beyaz bir gül gibi an'ı zamanın kırık parçalarına bırakmış ve hiçe harcanan zamanlar adında bir hiç kuşağının devinimini yaşayarak geçmiştir..Hayır'a.. Bu sırada Yennis (yeni insan, yine tutku, yine inanç, yine düş, iç benlik, öz denetim) ile yirmili yaşlarda tanıştığını ve sürekli kendi içinde bağıllık, intihar, yalnızlıkla baş başadır. Araştırma yaptığı çalışmasında kendisi de bir aydın olarak "hayatın yakasını sonsuz özgürlükte tekliği seçerek" bırakmaya çalışmıştır. An'ın değişeceğine inanmakta olan Aysel, bunu romana aktaran yazar da dahil farklı intiharlar çizilir.. Bir bakıma Aysel ile anlık edinimleri değil yerleşik koşulları var olma süreciyle beraber zaman, yaşam ve başkaldırı etrafında çözülmeye çalışılır. Bunu da bölünmüş zaman parçalarıyla yarının şimdinin etrafında şekillenen öğrenme bilinci uğruna "yenilemeyi / yinelemeye feda ettiği bir yazgıyla kendi yaşamı üzerinden geri plânda dile getirir. Hayatın takvimi zamanı günlerle, haftalar, aylar, yıllarla sıraya dizer. Beynin takvimi bu sırayı bozar, karıştırır, ayıklar, seçer, birleştirir ve bunu, yüzünü görmeyi özlediği bir yarının merakıyla yapar.. Dolayısıyla yazar bu yaşadığı zamanın parçalarını an'ın bilincinde olarak ifade eder. Son olarak Aysel' in çalışma alanları önemli bir yer tutmaktadır. İlk olarak Aydın İntiharları ve Geleceğin Başkaldırısı adlı araştırmasında, intiharın nedenleri olarak aydının iç hesaplaşma, övünç, utanç ve reddediş ile trajik bir sona bağlamaktadır. Bu amaçla aydının hesaplaşma süreci yazarak, ifade ederek ve bütünüyle roman kahramanına yüklediğini dile getirir. Aslında bu içsel özgürlük / hesaplaşma, insanın zaman karşısında duruşudur. Parçalanmış bir gelecek gerçeğidir. Bir ölüm an'ını hayata bağlamanın savaşıdır bu.." Diğer çalışmalarda yine bu insanın, aydının ve bireyin yaşamı kullanma, ifade etme, çağın analizi, bunlarla mücadele etme alanlarıdır. (Hayatı Savunma Bilinci, Kişiliğin Kurulması ve Korunması, Toplumlarda Boş Alanların Kullanımı, Nükleer Çağın Değerleri.) Aysel'in deyişiyle; "Hayatın yakasını hiçbir anlamda koyvermeyelim dostlarım.." İyi okumalar dilerim..

Hayır...Adalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 20211,027 okunma

·

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kinem Balcı