Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
İnsanın inanmaya, inandığını korumaya duyduğu ihtiyacı; sonu başından tahmin edilebilmesine rağmen akıcılığını yitirmeden anlatabilmiş John Steinbeck romanı. Joseph bir şeye inanmalıydı, etrafındaki herkes gibi. Toprağa, ağaca, yosunlu bir kayaya iman etmek; Mesih'e ve onun tanrısına iman etmek kadar normaldi onun için. İçinden gelen bir histi ve sorgulama ihtiyacı duymadan kendince ibadet ediyordu. İnançları sorgulamıyordu. Herkesin kendi inanç sistemini oluşturup içsel bir huzura kavuşacağını anlamıştı uçurumun tepesinde yalnız başına yaşayan adamla geçirdiği akşamın sonunda. Yağmurun yağması, toprağın yeniden canlanması için kendini kurban etmeye karar verdiğinde bu, okuru şaşırtmayan bir karardı diye düşünüyorum. "Neye inanıyorum?" sorusunu kendime bolca sordurdu bana. Milyonlarca insanın iman ettiği bir din düşünün. Milyonlarca insan milyonlarca farklı yorum katabilir inancına. Ben en nihayetinde, din diye, inanç diye kendi etrafımıza duvarlar ördüğümüz sonucuna vardım. Kendi ördüğümüz duvarların içine hapsoluyoruz sanki ve bu hapishaneyi savunmak için gerekirse canımızdan oluyoruz.
Bilinmeyen Bir Tanrıya
Bilinmeyen Bir TanrıyaJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2020752 okunma
·
230 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.