Durmadan çay söylüyorlar yokuşun enkazı büyüyor
Başını önüne eğmiş bir bardak çay bekler gibi
Durup ansızın ağlıyorum soruyorsun bu da ne?
Evlerin saçaklarına sığınıyorum uçamamak bu
Sabahları denize açılmıyor evimizin camları.
Bir yokuştan içime aka aka iniyorum
Yağmurun kitabını ıslanarak okumak
Hiçbir aydınlığa sığmayan sokak lambaları
Tüm şeylerden sıkılmış olma hakkı
Bilirsen bir çeşmeye merhem olur ellerin
Canım anlatamadım toprak bilgim eksik
Zayıf atıyor kalbim.