Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

64 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Okurken beni zaman zaman sesle güldüren, çok keyifli, gerçeküstü bir hikaye. Burnunu kaybeden bir memurun, burunsuz yaşadığı anlar, utançlar, şaşkınlıklar ve bulma çabaları... Hikayede olayın inanılmazlığı "Daha düne kadar yüzünün ortasında kımıldamadan duran burnunun süslü üniformalar giyip kupa arabaları içinde caka satması nasıl açıklanabilirdi!? " gibi cümlelerle de zaman zaman ortaya konuyor. " 'Efendim...affedersiniz!' dedi Kovalev kendi kendini yüreklendirmeye çalışarak. 'Saygıdeğer efendim!' Burun dönüp ona bakarak, 'Ne istiyorsunuz?' dedi. 'Saygıdeğer bayım! Daha nasıl açıklayayım bilemiyorum. Durum, sanırım, bütün çıplaklığıyla ortada...Her neyse...Siz benim burnumsunuz!' " diyaloğundaki komikliğe bakın :) Gogol hikâyenin sonunda yazar olmaktan vazgeçiyor sanki ve bir ironiyle bitiriyor “… bütün bunları aklım almıyor benim. Ama en garip, en anlaşılmaz şey bence, yazarlarımızın böyle konuları seçmesi.. Bunu hiç, ama hiç anlamıyorum! Her şeyden önce, böyle bir yazı yurdumuz için tamamen yararsızdır. İkincisi de, her bakımdan yararsız… Öyleyse ne vardı bunda?..Vallahi bunu ben de bilemiyorum”
Burun
BurunNikolay Gogol · Tutku Yayınevi · 20175,2bin okunma
·
48 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.