Selamlaaar, bu eser ile ilgili ne desem gerçekten bilemiyorum hem sevdim gibi hem de sevmedim gibi. Eserin konusu aslında çok güzel ama yazarın işleyiş tarzını pek sevemedim açıkçası. Dili ağır bir dil değil aslında ama neden böyle oldu anlamadım. Püriten (tutucu) kesimin yerleşmiş olduğu, din kurallarının her şeyden üstün tutulduğu ve bu sebeple de rahiplerin söylediklerine her şeyden fazla önem verildiği Kızıl Damga 17. yüzyılda geçiyor.Hester Pryanne kendisinden yaşça büyük, zengin kocasını ayrı kaldıkları dönemde aldatır. Zina suçuyla hapse girer, bir kız çocuğu dünyaya getirir. Cezasını tamamlayıp, tekrar dışarı çıktığında da işlediği günahın sembolü olan A (adultery) harfini elbisesinde taşımak zorundadır. Kitap adını buradan almış. Kitabın başındaki “Gümrük Dairesi” bölümü biraz sıktı beni ve yarısını atladımKızıl Damga’nın kaynağından da bu bölümde bahsediliyor. O dönemki toplumda zaten yeri olmayan kadının bir de damgalanmış bir şekilde yaşamaya mecbur bırakılmasının hikayesi. Amerika’nın devrim öncesi sahip olduğu toplumsal yapıyı Püritanlığın tüm kanunlar ve insanlar üzerinde ne gibi büyük bir etkiye sahip olduğunu anlamak için bence güzel bir eser ama dediğim gibi bence yazar konuyu tam olarak işleyememiş. Bu eseri önerir miyim eğer bilmiyorum çok kararsızım

Kızıl DamgaNathaniel Hawthorne · Martı Yayınları · 2020840 okunma

·

50 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Afşin Çakıcı