Sabahattin Ali'nin en son geçen sene Sırça Köşk'ünü okudum. Bir seneden fazla oldu kendisinin kitaplarını okumayalı. Yeni Dünya'yı okumaya başlayınca daha ilk hikayede eski bir dostla karşılaştık da tatlı bir sohbete başladık hissine kapıldım.
Kitaba gelecek olursak 13 kısa öyküden oluşuyor. Tüm Sabahattin Ali kitaplarında olduğu gibi birçok eski kelime olsa da bu durum okuru yormuyor çünkü yalın arı bir dili var.
Bu 13 öykü arasında benim en sevdiğim Hanende Melek ve Isıtmak İçin oldu. Bu iki öyküde beni etkileyen neydi dersek sanırım karakterlerin vicdanı merhameti oldu.
Uzun lafın kısası tavsiye ederim.