Çok ama çok güzel bir eserdi. Bitirmek istemiyordum. Tarık bin Ziyad, Halid bin Velid, Emir Musa, emeviler hazreti Süleyman in masası Konstantinopolis in altın burunlu kralı İuitianos ve vahşi cazibesi ile florinda aaa unutmadan akıllı vezir Angelos yani 200 sayfada koca koca olaylar anlatılmış. Şu İspanya sevdası bende gün geçtikçe büyümeye başladı. Cebelitarık boğazını görmeyi istiyorum. Akdeniz in bitişine şahit olmak istiyorum. Bende gemileri yakmak istiyorum. Zamanında yaktığım gibi...
Arkamızda deniz, önümüzde düşman! Ya zafere ya cennete...
Dünya haritasını tekrardan çizen büyük savaşlar iyi ki var. Ve lanetli olduğuna inanılan Süleyman masası acaba gerçekten öyle miydi?