İkiyüzlülük paradoksu...Stevenson'un kalemiyle ilk kez tanıştığım bu novela, kesinlikle soluksuz okuduğum bir psikolojik devinim diyebilirim. Böyle okurken izliyormuşum hissi veren kitaplara ayrı bir ilgim var. H. G. Wells'in yazdığı Zaman Makinesi de yine bu düzeyde idi.
Çift kişilikli kavramını duymayan yoktur. Peki nedir bu çift kişilik durumu? Çoklu kişilik bozukluğu, kişinin kimliğinin iki veya daha fazla kişiliğe bölünmesini ifade ediyor ve genellikle çocukluğunda ağır bir travma atlatmış kişilerde görülüyor.
Yazarımız Dr. Jekyll adını verdiği bir bilim insanın yaşadığı, ruhun arzuları ile bedenin arzularının çatışmasını konu alıyor. Bunun sebebi olarak belki de tüm zamanların sorunu hale gelen çevre faktörü etkili oluyor diyebiliriz. Birçoğumuz ailem benden bunları istiyor ama ruhum bunun aksini arzuluyor demişizdir. İşte böyle bir baskıdan doğan bir deney sizce nelere sebep olur?
Bu deney ile aslında insanoğlunun bir değil iki benliği olduğunu ister istemez herkesin kendi içinde savaş verdiğini tecrübe ediyor.
Pekâlâ şöyle düşünürsek; her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunur. Ama yaşam koşulları, psikolojik şartlar ve mutlaka aile ve eğitim süreci bu ilerleyişe katkıda bulunur. Bu faktörler sayesinde benliğimiz şeklini alır iyi veya kötü daha ağır basar. Ama Stevenson bu deneye farklı bir boyut kazandırmış. Saygın bir bilim insanı Jekyll ve yabanıl Hyde ile insan ruhunun iki yüzünün derinliklerine keşfe çıkarıyor. İki uç karakteri bir bedende yaşatan Stevenson'un romanı yalnızca iyi ile kötü arasında değil, uygarlık ile vahşet arasında da yakın bir bağ kuruyor.
Kitabın 2003 yapımı filmini izledim. Gelişen teknoloji ve değişen dünya düzeni dolayısı ile olayın işleyiş sırası hatta sonu bile değiştirilmiş ama konu bozulmadan beyazperdeye yansıtılmış. Önce kitabını okuyup sonrasında filmini izlerseniz ne demek istediğimi daha net anlayabilirsiniz.
Bu maceraya katılmanızı tavsiye ederim. Okur kalın.