Yıllar önce Gilbert Keith Chesterton’dan Ada Yayınları’nca yayımlanan, Vedat Günyol’un Türkçeleştirdiği Bay Perşembe’yi okumuştum.Çok beğendiğimi hatırlıyorum.İlerleyen aylarda tekrar okumak için kitaplığımdan çıkardım.
Jorge Luis Borges der ki:”Poe’nun buluşu sayılan polisiye romanın yok olduğu bir dönemin gelebileceği şimdiden tahmin edilebilir, çünkü tüm yazın türleri arasında en yapay olanı ve en çok oyuna benzeyeni odur.Bizzat Chesterton, romanın bir yüz oyunu, polisiye öykünün ise bir maske oyunu olduğunu yazılarıyla ifade etmiştir.Bu gözleme ve polisiye türünün gözden düşmesi olasılığına karşın, G.K.C. öykülerinin her zaman okunacağından emin olduğumu söyleyebilirim; çünkü bu öykülerde gerçekleşmesi imkânsız doğaüstü bir olayın ima ettiği gizem, son satırların bizlere sunduğu mantıklı çözüm kadar ilginçtir.” syf 7
Kitapta yer alan Chesterton öykülerinin bir kısmı fantastik, mistik öğeler, doğaüstü olaylar içerse de bir anda Peder J. Brown ve dedektif M.Bercule Flambeau tarafından mantık temeline oturtularak çözümlenir.
Peder Brown ve dedektif Flambeau öykülerde ( üç öyküde sanırım) tekrar tekrar karşılaştığımız karakterler.
Babil Kitaplığı serisinde yer alan Apollon’un Gözü kitabını zevkle okudum.