“Julia denizin onu sarıp sarmaladığını hissediyordu. Sular vücudunun her bir parçasını ayrı ayrı baskı yapıyordu. Hareket etmeyi, yüzmeyi denedi fakat su çok güçlü ve çok zalimdi. Kıyafetleri onu aşağı çekiyor, kemikleri acıyor, gökyüzünü aydınlatan gündüz güneşi dipsiz derinliklerin karanlığında kayboluyordu.
Hayır! diye karar verdi. Boğulmak istemiyordu. Orada, evinin altındaki kayalıklarda can vermek istemiyordu. Daha önce binlerce defa bu kayalıkların etrafında yüzmüş, her seferinde de devasa dalgaların bu azametli kayalara çarpmasına korkuyla karışık bir hayranlık duymuştu.”