Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

528 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Tarihi kahramanlardan dinle ve köklerini unutma!
1937-1945 yılları arası kuzeydoğu Çin, Japonya tarafından işgal edilir. Acımasızlığı ile tarih kitaplarına geçen bu istila, Çin iç savaşının 23. yılına denk geliyor. İç savaş nedeniyle zaten harap olmuş, bakımsızlıktan sersefil, açlıkla sınanan, organize suç çetelerinin baskısı ile inim inim inleyen kırsal bölge köylüleri, bir de ihanet eden yurttaşlarının kalleşliği ve Japonların insanlık dışı işkenceleri ile karşılaşınca neredeyse tarihten silinirler. İşte Mo Yan 520 sayfalık bu uzun romanında doğup büyüdüğü diyarların tarihini, kendi aile tarihi ile sarıp sarmalayarak aktarıyor bize. Bireysel uygarlaşma serüveninde “evcilleşerek” sessizce geride bıraktığı köklerine etkileyici bir saygı duruşunda bulunuyor. İkinci ninesinin hatırası önünde günah çıkarıyor: "To­runum, köye geri dön! Eğer dönmezsen yitip gideceksin. Dönmek istemediğini biliyorum, göğü kaplayan sinek­lerden çekindiğini, kara bir bulutu andıran sivrisinekler­den ve nemli darı tarlalarında sürünen bacaksız yılanlar­dan korktuğunu biliyorum. Kahramanlar önünde saygıy­la eğiliyor, ama aşağılık olanlardan nefret ediyorsun, ama içimizde 'en kahraman ve en aşağılık' olmayan kimdir diye sorarım sana? Şimdi burada karşımda dururken şe­hirden getirdiğin üzerine sinmiş o evcil tavşan kokusunu alıyorum, hemen Mo Nehri'nin sularına gir ve üç gün üç gece yıkan; umarım sen temizlendikten sonra kirlenen suyu içen yayın balıklarının başlarında o evcil tavşanla­rın kulaklarından bitmez!" Doğup büyüdüğü Shandong Eyaletinin tarihini, birinci şahıs dilinden anlattığı ve 5 ana bölümden oluşan bu romanla biz okuyucularla paylaşıyor Mo-Yan. Başlarda birbirinden kopuk gibi görünen, ama ustalıkla birleştirilen zamanda geri dönüşlerle, kendi aile hafızasını biz okuyucuların zihninde eksiksiz bir resim halinde bir araya getiriyor. Çarpıcı güzellikte yazıyor Mo Yan. Her çiçeği, yıldızı, balığı, köpeği, katırı ve tabii ki başroldeki darı tarlalarını tüm detayları ile, incelikle betimliyor. Sinematografik dili ile okuyucu sahne sahne gezdiriyor kahramanlarının yanında. Tabii ki aynı zamanda bu kahramanların kendilerini içinde buldukları dehşetin her parçasını da aynı titizlikte, korkunç ayrıntılarla aktarıyor. Öyle ki, bazı ayrıntılar çok rahatsız edici, hatta mide bulandırıcı olsa da göz yumuyoruz; zira biliyoruz, bu Çinli kahramanlar, onlarca yıldır çok daha kötü durumlara maruz kalan gerçek insanları temsil ediyorlar. Bu arada kahraman dediğime bakmayın; Mo Yan’ın karakterlerinin pek çoğu kusurlu. Milliyetçilik, ırkçılık, cinsiyetçilik, acımasızlık, ihanet, cahillik ve aptallıkla sarılılar. Ancak son derece gerçekçi çizildiklerinden aynı ölçüde baştan çıkarıcılar da… Okuyucu olarak kendimizi yazarın yerine koyup bu aşağılık ama sevimli karakterlere ailemiz gibi bağlanıveriyoruz. Nitekim, ikinci ninenin söylediği gibi: “içimizde en kahraman ve en aşağılık olmayan kimdir?”, biz de bilmiyoruz. Mo Yan romanını o kadar iyi kurgulamış ki; bizi bu vahşi ve korkutucu dünyanın içine, kusurlu ama içten bu güzellikle çekiyor. Kitap çok fazla korkutucu öge içeriyormuş gibi görünebilir. Ancak dönem tarihini biraz inceleyince anlıyoruz ki, doğudaki bu pek de tanımadığımız coğrafyada o dönemde yaşanan vahşet, insanlık tarihinde az görülen cinsten. Her yaştaki kadına tecavüzün normal hale geldiği, işkencenin kurumsallaştığı, kafa ve organ kesme yarışlarının yapıldığı, insanların gerçekten de derileri yüzülerek cezalandırıldığı bir savaş yaşanmış 1940larda. Bu vahşilerin torunlarını şimdi gülen yüzleri ve ellerinde fotoğraf makineleri ile dünyayı gezerken görünce inanılmaz geliyor, değil mi? Bu güzel etkinliği düzenleyerek beni Mo Yan ile tanıştıran sevgili
Ebru Ince
Ebru Ince
e çok teşekkür ederim.
Kızıl Darı Tarlaları
Kızıl Darı TarlalarıMo Yan · Can Yayınları · 2013668 okunma
··
497 görüntüleme
Seda okurunun profil resmi
Çarpıcı güzellikte bulduğun Mo Yan'a yakışır, çarpıcı bir inceleme çıkarmışsın
AkilliBidik
AkilliBidik
elin kolun dert görmesin. Benim de Mo Yan ile tanışmama vesile olan kitaptı, çok sevmiştim, gerisi çorap söküğü gibi geldi. Her kitabında muhakkak Çin tarihi, kültürü ve coğrafyasına dair çıkarımları, anlatımları mevcut. Bu bağlamda Mo Yan'ın bir nehir roman ustası olduğunu söylemek mümkün bence.
AkilliBidik okurunun profil resmi
Sağol arkadaşım. Ben de senin o güzel incelemen sonrası "Kızıl Darı Tarlaları" ile başlamaya karar verdim Mo Yan'a; ama tüm külliyatını okuyacağım bu gidişle, çok beğendim. Büyülü dili ile sardı beni; başlarda zamanda gide gele pusulam şaştı, "acaba nasıl bağlayacak bunca farklı olayı birbirine?" dedim ama sakince ve öylesine güzel eklendi ki olaylar birbirine, Mo Yan'ın dehasına hayran oldum.
Ebru Ince okurunun profil resmi
Yeni izledim ben de taze taze :)) youtu.be/r-opSFj7D1U Bir an gerçekten canlı canlı deri yüzècekler sanmadim değil :)) tabii ki film kitaba göre devede kulak bile olmamış, yine de gelin taşıyan adamların çalgı çengisi bizi Mo Yan'a bir nebze yaklaştırıyor :)) Teşekkür ederim 👍:))
AkilliBidik okurunun profil resmi
Filmi ben de izleyeceğim; böyle masalsı bir anlatımın sinemaya nasıl aktarıldığını merak ettim. Oscar'a da aday gösterilmiş yanlış bilmiyorsam.
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.