Gönderi

392 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yine bir Jane Austen kitabı ve ben. Jane Austen karakterlerini yazmıyor adete işliyor. Kitabı okuduğunuzda hangi karakteri kendinize daha yakın hissettiğinizi ister istemez sorguluyorsunuz? Karakterlerimizden Elinor aklı temsil ederken Marianne tutkuyu temsil ediyor. Elinor olaylar durumlar karşısında sakince düşünürken Marianne tüm tutkusuyla karşı çıkıyor veya bağlanıyor. Bu iki zıt karakterin uyumu karşısında şaşsanızda ikisinden birini seçmek zorunda hissediyorsunuz. Ben Marianne'i seçtim sevdiklerine, savunduklarına, düşüncelerine tutkuyla bağlıydı bu bağlılığı sevdim kendimden parçalar buldum. Kitabın içeriğine gelecek olursam ; Dediğim gibi Akıllı sağduyulu, sabırlı bir abla ve meraklı, tutkulu, heyecanlı bir kardeşi anlatıyor. Kitap kızların babalarının ölmesi ile bütün mirasın ağabeylerine kalması ile başlıyor. Bu durum sonucunda anneleri ve üç kız kardeş uzak akrabalarının sahip olduğu bir kulübeye taşınıyor. Elinor bu taşınma ile sevdiği Edward'ı uzakta bırakıyor. Kardeşi Marianne ise tesadüfen aşkını burada buluyor. Bu ikilinin aşk hayatını İngiliz sosyetenin ikiyüzlülüğünü okuyoruz. Ve Jane Austen'in bu konudaki ignelemelerini farketmemek olanaksız. Kitapta betimlemeler fazla evet ama asla rahatsız etmiyor. Betimlenen her cümle gözünüzde canlanıyor ve kendinizi orada hissediyorsunuz. Okuması keyifli mutlu sona ihtiyacımız olan şu zamanlarda bize bunu veren sade bir kitap.
Akıl ve Tutku
Akıl ve TutkuJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20246,5bin okunma
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.