Milattan önce 6-5. yüzyıllar arasında dünyada bir şeyler değişmeye başladı. Farklı coğrafyalarda bir takım insanlar, eski düşünüşleri bırakarak yeni ve daha derinlikli açıklamalar yapmaya başladılar. Yunan Felsefesi de bunların en sofistike olanlarıydı. Antik felsefeyle birlikte ve ondan sonra, dünya artık başka bir yerdi. Ahmet Cevizci'nin eseri, bu dönemi, Helen ve Helenistik dönemi Thales'ten yeni Platonculara kadar, yaklaşık bin yıllık bir zamanı anlatıyor. Antik felsefede çıkan okulları ve filozofları, onların insan düşüşünü ve birbirlerini nasıl etkileyip değiştirdiğini gözler önüne seriyor. Yunan Felsefesi bir mucize değildi belki ama çok önemliydi; çünkü insan düşüncesi mitostan logosa, somut düşüncenin sınırlarından soyut düşüncenin genişliğine geçiyordu. İlk filozof Thales, her şeyin arkasında tek bir madde, su, olduğunu söyledi. Felsefi açıklamalarını bunun üzerine kurdu. Ve böylelikle dünyanın açıklanması evrenin sınırları ve insan aklıyla yapıldı. İlkçağ Felsefesinde modern hatta postmodern düşüncelerin temellerini bulmak, ve oradan, bugünkü karmaşık yer yer atomize hayalarımıza rağmen, beslenmek mümkün.

İlkçağ FelsefesiAhmet Cevizci · Say Yayınları · 2014135 okunma

·

138 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.