Balıkçılık ve Av tutkunu nobel ödüllü yazarın Afrika da yaptığı av anılarından oluşan kitabı.
Dialoglar inanılmaz sıkıcı geldi. Muhtemelen yarım bırakanların çoğu bu sebepten bırakmıştır. Av anıları kısmında çok çok sinirlendim çok üzüldüm Hemingway çok acımasız ve bilinçsiz bir insanmış. Vurduğu sırtlanın dışarı sarkan bağırsaklarını yiyerek ölmesini ya da vurduğu hayvanların ölme şekillerini komik buluyor malesef. Ava giderken yanında götürdüğü yerlilerden birinden hiç hoşlanmadığı için sürekli kendisini vurmak istediğini söyleyip duruyor. Kaderin cilvesine bakın ki 1961 de yine gittiği bir safaride tüfekle vurularak ölmüş. Ölümün kaza mı cinayet mi olduğu belirlenememiştir. Ne demişler testi su yolunda kırılır...
Kitabın güzel taraflarına gelirsek Afrika betimlemeleri muhteşem. Bazı kısımlarda Amerikan Edebiyatı değerlendirmeleri de yapıyor yazar. Ben ilgi çekici buldum. Her ne kadar yukarıda yaban hayatına saygı duymadığını düşünsem de ekoloji ve çevre kirliliği konusunda da çok yerinde tespitlerde bulunmuş.
Genel olarak okuduktan sonra beğenebileceğiniz okurken zorlanacağınız bir Hemingway kitabı.