Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

482 syf.
·
Puan vermedi
Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Saul Bellow’un başyapıtı kabul edilen Herzog, okuması pek kolay olmayan ancak özellikle felsefeyle harmanlanmış kurgulardan hoşlanan okurları fazlasıyla tatmin edecek bir roman. Bellow, oldukça zeki ve donanımlı bir yazar, bunu kitabın her satırında hissediyorsunuz ve bu satırları sindirmek için okurun da belli bir birikime sahip olması gerekiyor zira kitapta Heidegger’dan Comte’a, Rousseau’dan Kant’a birçok düşün insanından ve teorilerinden bahsediyor. Herzog, eşi tarafından yakın zamanda terk edilmiş, toplumla da uyum sorunu yaşayan bir entelektüelin hezeyanlarını anlatıyor. Oldukça öfkeli, başta eşi olmak üzere dünya düzenine, topluma, çarpık adalet sistemine, kısacası her şeye ve herkese öfkeli bir entelektüelin zihninde kayboluyorsunuz kitabı okurken. Bu öfkesini, göndermediği ama çeşitli insanlara ya da makamlara yazdığı mektuplara kusuyor Herzog metin boyunca. Bu açmazlarından bir akademisyen olarak mesleki donanımı ve bilimsel bilgi birikimiyle çıkamaması, 2. Dünya Savaşı sonrasında dünyada bilime şüpheyle bakılmasının yaygınlaşması konusuyla Homo Faber’i anımsattı bana. Ne kadar entelektüel olursa olsun, insani dertlerin sıradanlığını ve aynılığını fark edip, gündelik hayatını bildiği bilimsel doğrularla yönetemeyen Herzog’u anlatırken elbette Heidegger’a da selam göndermiş Bellow. Herzog’un bu ‘kaybolmuşluğu’ biraz Bellow’un Yahudilerin tarihine de göndermesi. Zaman zaman yorsa da özellikle okuduktan sonra beni daha çok etkisi altına aldığını fark ettiğim, önemli bir eser Herzog. Kafanızın sakin olduğu bir zamanda okumanızı öneririm.
Herzog
HerzogSaul Bellow · İletişim Yayıncılık · 2020153 okunma
··
1.035 görüntüleme
HAKAN TOPAK okurunun profil resmi
104.sayfaya geldim hala anlamayadım. Bırakmakta istemiyorum. Bakalım
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.