"Düşünsünler istedim sadece, biraz düşünsünler. Gerçekten inanmak istiyorlarsa önce sorgulasınlar istedim." diyor, romanın ana karakterlerinden Akil hoca. Algı Kalesi'nde yazarın asıl amacı da bu; düşunmemizi, inanmadan önce sorgulamamızı istiyor. Bunu hayatımıza uygulamak da bize kalmış.
Hikaye 1873 İstanbul'unda geçiyor. Gizemli bir şekilde intihar eden Tahir Usta ve bu intihara tanık olan, Tahir Usta'nın son sözlerini duyan ve emanetini elinde tutan Levend.
Gizemli bir evde, tarih boyunca yazılmış ve yazılacak tüm yazınların orijinal nüshası bulunan bir kütüphane. Eğer her şey yazılıysa hayatımıza, kaderimize etki etme şansımız var mıdır? Gerçekten de her şeyin yazılı olabilmesi mümkün müdür?
Gerçekten inanmadan önce sorgulamalı insan.