Hakan Günday'ın okuduğum ikinci kitabı, Az'dan sonra yine akılda kalıcı muhteşem bir romandı.
Belli bir yerinden sonra heyecan cidden üst seviyeye çıktı, sonra şaşırttı, en sonunda kahkaha bile attırdı..
Kitabın kahramanı soğuk.. Ama öyle bir delilik anlatılıyor ki, sorguluyor kitabın kahramanı; acaba insana genlerinden deliliğin böylesi aktarılabilir mi diye?
Soğukta nöbet tutarken, sonradan büyük büyük amcası olduğunu öğrendiği ve Atatürk'e suikasttan idam edilen Ziya Hurşit'in hayali karşısına dikilince artık çığırından çıkar er Asil. Onu 1 buçuk(!) cinayete sürükleyen olaylar, hücresinde bu kez geçmişe giderek Ziya Hurşit'i suikasttan vazgeçirdiğinde her şeyin düzeleceğine inanacak kadar delirmiş, ama bunu başarmıştır er Asil. Her şey yeniden düzenlenmiş ve kendini yeni sonun başlangıcında bulmuştur.. İşte bu kısmı harikaydı yahu! Tumturaklı bir küfür ve "Zorunuza mı gitti?" deyişi beni benden aldı:))))
Mutlakaaa okuyunn, ben de okumadığım tüm diğer kitaplarıyla okumaya devamm;)