Bilimkurgu kitaplarına aşina olsam da bu kitabı okumaya başlar başlamaz hikayeye giremedim, 50-60 sayfa kadar okuduktan sonra anca girebildim. Bu Bester'ın farklı yazım tarzından da olabilir benim o esnada dikkatimi dağıtan şeyler olmasından da veya her iki sebepten. Hikaye cinayet nedir bilinmeyen bir gelecekte geçiyor. Akıl okuyan esperler sayesinde kimse cinayete kalkışmıyor, bu suçu işlemeyi düşünemiyorlar dahi çünkü sürekli zihinleri gözetleniyor. Kahramanımız Ben Reich'in bu toplum düzenine karşı gelirken nasıl yıkıma gidişini okuyoruz. Yıkım olmak zorundaydı, ya kurdukları bu düzenli evren yıkılacaktı ya da bu düzeni bozabilecek olan. Kitap bilimkurgu olmasının yanı sıra polis katil kovalamacası şeklinde ilerliyor. Bu yüzden yoğun bir bilimkurgu havası vermiyor, bazıları açısından okuması daha kolay olabilir. Ben özellikle kitaptan şu alıntıyı yapıp bitirmek istiyorum, "Üç dört yüzyıl önce polisler Reich gibi adamları, onları öldürmek için yakalıyordu. İdam cezası deniyordu adına" "Şaka yapıyorsun." "Şerefim üzerine yemin ederim." "Ama bu hiç mantıklı değil. Kişinin topluma karşı gelecek yeteneği ve cesareti varsa, ortalama üstü olduğu ortadadır. Onu bırakmamak gerekir. Onu düzeltip bir artı değere çevirmek gerekir. Neden atasın ki? O zaman elinde yalnızca koyunlar kalır." "Bilmem. Belki o günlerde koyun istiyorlardı."

Yıkıma Giden AdamAlfred Bester · İthaki Yayınları · 20161,118 okunma

·

16 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sue