Biten kısa bir romanın üzerine hadi hemen yeni bir okumaya geçeyim diyerek Kötü Bir Gün'ü aldım elime.
Elimden bırakamadan son sayfasına kadar gerilim içinde okudum.
Eşinden ayrılarak yeni bir hayata adım atan psikolog karakterimiz babasından kalan apartmanın giriş katını hem muayinehane hem de ev olarak kullanmaya karar veriyor.
Biz dairede ilk uyandığı sabahın birkaç saatini okuyoruz romanda. Apartmanın problemli görevlisi ile geçirdiği gerilim dolu saatlerde geçmişi sorgulayan, taşları yerine oturtan bir metin akıp gidiyor.
Ben sıkı bir gerilim okuyucusu olmadığımdan pek antrenmanlı değildim, alışık olmayınca da sağlam vurdu beni. Resmen koşarak okudum sona ulaşmak için.
Konfor alnımın dışına çıkan bu okuma bana iyi geldi, Gürgen Öz'ün kalemini sevdim. Zaten ablasına da bayılırım