Kadınların kız çocuğu dünyaya getirdiği için utandığı,ayıplandığı; erkek çocuğu doğduğunda ise alkışlandığı,
kutlandığı bir vadi... Kitap bu vadide Malala’nın vurulmasıyla başlıyor ama daha sonra o topraklara, Pakistan kültürüne, kadına verilmeyen değere,sırf kız olduğu için eğitim hakkından hatta düşünme ve sorgulama özgürlüğünden dahi muaf tutulmaya çalışan hayatları okumaya başlıyoruz.
Malala, dünyadaki en güçlü silahın bir kadının,bir kaleme sahip olması ile mümkün olabileceğini anlatır. Pakistan’ın siyasi hayatını tüm yönleriyle ele almakta bir çocuk olmasına rağmen çok başarılı olduğunu göreceksiniz. Ortadoğu’ da kadın olarak yaşayabilmeyi hatta yaşam savaşı verebilmeyi tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiş. Önce bir kadın sonra bir birey olarak okumalı ve okutulmalı.