Gönderi

280 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Bazı yazarlar vardır size kelimeleri iyi gelen.. Ne zaman canınız sıkılsa hemen sığınırsınız o yazara. Bekiroğlu sevdamı bilmeyen yoktur zaten yudum yudum okurum kitaplarını. Kütüphanemin en değerli köşesi ona aittir. Okuyanlar bilir Rus Edebiyat'ı aşığıdır kendisi. Vazgeçemediği kitaplar varsa ya da açıp açıp okuduğu kitaplar varsa hep Rus yazarlara aittir. Neyse Mimoza Sürgünü'nü aldık elimize. Ama nasıl bir heycan uzun zaman olmuş kitpaaltını okumayalı. (Bitmesin diye kıyamadığım bir kaç kitabı kaldı tabi :)) İlk başlarda arka sayfayı heyecanla çeviriyorum acaba ne düşecek gönlüme. Neler kazınacak zihnime derken heyecanım yarım kaldı.. Ama nasıl zorlandım okurken sizlere anlatamam. Belki de benim bu denli yoğun okumak istemediğim bir edebiyatla denk geldik anlaşamadan ayrıldık. Uzun sürse de istediğim tadı alamadan kitabı bitirdim doğrusu. Özlem gidermeyi beklerken yine ayrılığa kapı araladık. Gönlüm yaralı. Başka bahara kaldı bu sevda :) "İçimde çok büyük bir ağlamak var. Bir ağacın altında oturarak hem kendime, hem bütün insanlara hem börtü böceğe, kurda kuşa. Bin yıllık gözyaşıyla ağlamak istiyorum." "Camı ancak elmas keser, elması kesen de yine elmastıe biliyorsun. Taş ise camı kesmiyor, kırıyor. Cam kırıkları ellerinde, ortalığı temizlemek de sana kalıyor, öyle yorgunsun." "Bir defterin kapağı kapanırken bir kitabın kapağı açılır. Bir roman, kapağını, Okuyucuy açtığı andan itibaren yazarına kapatır. Onun sadece sorumluluğu size kalır. Ve bu çok acıdır. " "Söylenecek söz bittiğinde başlar ah." "Ne kadar parlak olsa da yıldızın kaderi batmak."
Mimoza Sürgünü
Mimoza SürgünüNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20202,524 okunma
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.