“Als ikh kan!”Tam bir İhsan Oktay Anar kitabıydı diyebilirim. Eğer ki İhsan Oktay Anar’ın eserleriyle daha önce karşılaşmadıysanız ilk okuyacağınız kitap Yedinci Gün olmamalı. Gerek Osmanlıca kelimeleri oldukça fazla kullanılması, gerekse olay örgüsünün kullanım biçimi ağır gelebilir. Sindirilerek okunması gerekir.
Tarih, din, yaratılış felsefe çoğu türü içinde barındıran bir kitap.
Baba, Oğul, Hayalet 3 kısımdan oluşuyor.
1870’lerden 1940’lara kadar uzanıyor.
Okurken dağınık gelen kitabı sonunda çok güzel bir şekilde bağlıyor.
İhsan Sait’e prenses Döjira’ dan gelen mektupla başlıyor. Fakat İhsan Sait’in Döjira’ya ulaşması için geleceğe gitmesi gerekiyor. Olaylar tam da bu noktada başlıyor.
Zaman yanılması ve zamanın farklı boyutlarını işliyor.
Felsefi derinliği mizahla yediren bir dili var.
Kitabı okurken birçok yerde göndermeler yaptığını göreceksiniz.
Sende mi Brütüs?
Yedi Uyurlar
Fransız İhtilali
Sarıkamış
Eflatun nâm feylesof
Size Ölmenizi Emrediyorum
Miraç...
gibi olaylara gönderme yapılmıştır.
Kitabın sonunda “Als ikh kan!” diye bir cümle geçiyor. “Elimden gelenin en iyisi” demekmiş.
Bunu kitap bittikten sonra öğrendim.:))
Bu şekilde çook daha güzel bir anlam kazandı.
Keyifli okumalar dilerim.