Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

200 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
"SUÇLUYU KAZIYINIZ, ALTINDAN İNSAN ÇIKAR."
Osmanlıda evlenme, düğün-dernek, sünnet gibi sebeplerle yapılan şenliklerin anlatıldığı kitaplara verilen isimdir Surnâme. Bu şenliklerde halkın karşısında büyük eğlenceler, olağanüstü gösteriler sergilenirdi. Aziz Nesin'in Surnâme'sine gelecek olursak konu çok daha farklı: İdam cezasının toplumsal etkisi. İdam edilen insanların geniş bir alanda, kamu vicdanının rahata ermesi ve halka ibretlik olması açısından herkesin içinde şenlik havası ile asılmalarına ve bunun gösteri olarak sunulmasına müthiş bir ironi yaparak bu ismi vermiş eserine. Peki nedir bu idam cezası, ve gerekli midir? Bir insan, insanı öldürdüğünde adına cinayet deniyor; bir devlet veya toplum bir insanı öldürdüğünde ise idam. Gerektiğinde bizi öldürme yetkisini başkalarına vermeyi neden göze alırız? Kendi hayatımızın güvenliği için mi? Mesela Schopenhauer, kendi hayatımızın güvencesi olarak bir başkasının hayatını sonlandırmayı talep etmekte haklı olduğumuzu, idam cezasının mutlak olarak gerekli olduğunu söyler. Gerçi o bu konuda açık cinayet teşebbüslerinde bile idamı savunarak fazla ileri gitmiştir. Kant; suç işlemeye evet, cezaya hayır demenin bir safsata olduğunu söylüyordu. Platon iyileştirilemez kimseler için bu cezayı öngörüyordu. Montesquieu ve Rousseau da bu cezanın zorunluluğuna inanan isimler arasındaydı. Gerek geçmişte, gerekse şimdi idam cezasının savunulmasında en önemli faktör caydırıcılık unsurudur şüphesiz. 18.yy'da yaşamış olan, idam cezasını ilk sorgulayan ve karşı çıkan Becceria ise caydırıcılık hakkında şöyle demiştir: #121059298 Caydırıcılık için idam meşru görülse bile, bu ceza, uygulandığında geri dönüşü olmayan bir cezadır. Adalet yanıldığını anlarsa, asılanın suçsuz olduğu sonradan anlaşılırsa ne olacaktır? Bu hata nasıl düzeltilebilir artık? "Adalet yanıldığını anlayınca geri veremeyeceğini baştan almamalı." Bunu da geçelim. İdam mahkûmumuz gerçekten suçlu olsun. Ceza hukukunda amacımız suçludaki insanı yok etmek midir insandaki suçluyu mu? Suçlular ıslah edilebilir. İşte Aziz Nesin tam olarak bunu çok güzel işlemiş kitabında. Kitaptaki idam mahkûmu Berber Hayri, 6 yaşındaki bir çocuğa tecavüz edip, boğarak öldürmekle suçlanıyor. İlerleyen yerlerde Berber Hayri'nin o çocuğa tecavüz etmediğini, girişimde bulunduğunu ama yapamadığını, yapmak istemesindeki sebebin ise o çocuğun babası tarafından defalarca tecavüze uğraması olduğunu öğreniyoruz. Berber Hayri her ne kadar o çocuğa tecavüz etmese de, çocuk ağlamaya başladığında onu susturmak isterken nefessiz bırakarak öldürmüştür. Gerçekten de suçludur. Bu arada Berber Hayri, mahkemede tecavüz suçunu da kabul etmiştir. Çocuğun babasından intikam almak amacıyla hareket ettiğini, asıl tecavüze uğrayan tarafın kendisi olduğunu söyleyememiştir, ve söyleseydi idam cezası yerine hafifletici sebeplerden dolayı uzun süreli hapis cezası alacağını bilmesine rağmen. Burada Aziz Nesin önemli bir toplumsal soruna da ışık tutmuştur. Kadınlarda cinsellik ne kadar bastırılıyorsa, erkekler de cinsellikleri ile bir o kadar yüceltiliyor toplumumuzda. Erkeğin gücünü kanıtlayabilmesi için en önemli sebeplerden birinin cinsellik kabul edildiği bir toplumun bu baskısı altında Berber Hayri'nin ölümü göze alıp gerçeği söyleyememesi oldukça üzücü. Peki bu durumda asıl suçlu Berber Hayri midir? Bu suçu ve suçluyu yaratan sebepler midir? Berber Hayri'nin cezasının infazına kadar hapishanede geçirdiği süreçten bahsedersek; yine orada da tecavüze uğruyor, kâbuslar görüyor, daha sonra farklı cezaevine gönderildiğinde siyasilerin koğuşundan mahkûmlarla tanışıyor, hayata bakış açısı değişiyor, şiir yazmaya başlıyor. Kısacası geçen 4 senede artık bambaşka bir Berber Hayri'nin var olduğunu söylebiliriz. Islah olmuş bir suçlu. İşte bu noktada Faruk Erem'in şu sözü benim için çok anlam kazandı. "Suçluyu kazıyınız, altından insan çıkar." Berber Hayri'nin son sözleri ise şöyleydi: "Siz suçlu diye bambaşka birini asıyorsunuz..." Fazlasıyla uzattım, Aziz Nesin hazretlerinin bu kitabını herkese tavsiye ederim :D Günümüzde hala idam cezasının uygulandığı ülkeler var ne yazık ki çevremizde de bu cezayı savunan insanların olduğu gibi. Bu insanlara verilebilecek en güzel cevap olabilir bu kitap. İyi okumalar :)
Surname
SurnameAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 2017914 okunma
··
210 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.