Evet, kitap için söyleyebileceğim söz tam olarak bu. Kimi kitaplar, yazarı okumak, kimi tanımak, kimi de anlamak içindir. Bu kitap ise Tezer Özlü'nün iç dünyasını o denli önümüze seriyor ki onu tanımak için bir fırsat gibi. Kitap içeriği Özlü'nün Ferit Edgü ile olan mektuplaşmalarından oluşuyor. Ancak bu mektuplaşmalar resmi ya da seviyeli bir üslup yerine derin bir içtenlik barındırdığı için kitabı elinize aldığınızda Tezer Özlü'nün varoluşunu okuyacaksınız. Tezer, kendi varoluşuyla, kendi trajedisiyle yüzleşmiş bir yazar. Bunu gerçekleştirirken edebi yönünün gelişmiş olması sayesinde yazılarıyla ona tanıklık ediyor olmak çok büyük bir şans. Varoluş felsefesi birinci ve ikinci dünya savaşları sonrasında ağırlığını daha da hissettirmiş, daha ortaya çıkmış v insan ruhuna daha acı verir bir boyuta ulaşmıştır. 50' sonrası kuşaklar için varoluş düşüncesi her alanda kendini hissettirmektedir. Tabi bundan bizler de nasibimizi almadık değil. Belki de yeni kuşaklarla birlikte bu durum şiddetini azaltıyor diyebiliriz. Ancak Tezer Özlü gibi yazarların, sanatçıların bize hitap eden, ortak varoluş acılarını ortaya koyan, bunu dillendirirken okurun ruhunu hafifleten eserleri çok özel bir bölüm olarak dünya tarihinde yerini alıyor/alacak. Kitap Tezer'in ilk okunması gereken kitabı değil. Bunu da belirtmiş olayım. Onu tanımaktan önce onunla tanışın ve üslubuna, diline, bakış açısına diğer kitaplarıyla hakim olun derim. Her şeyin sonuna geldiğinizde bu kitap varoluşunuza eşlik edecektir muhakkak. Keyifli okumalar.

Her Şeyin SonundayımTezer Özlü · Sel Yayıncılık · 20132,149 okunma

·

130 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Uğur De Molinari