1960’ların başlarında Texas eyaletinin küçük kasabalarından
birinde yaşayan bir çift, komşu kasabada yaşayan dostlarının
evlilik törenine katılmak istiyorlardı.
Çiftin kızı Linda dokuz yaşındaydı ve okulu olduğu için
anne-babasıyla gelemeyecekti. O güne dek kızlarını evde tek
başına hiç bırakmamışlardı, bir yere gitmeleri gerektiğinde eve
tanıdık bir çocuk bakıcısını çağırıyorlardı. Ancak Linda bu defa
bakıcıya emanet edilmek istemedi. Yeterince büyüdüğünü, kendi
başına rahatça kalabileceğini söyledi.
“Hem sadece bir gece, ne olabilir ki?”
Gerçekten de kızları aklı başında, uslu bir çocuktu;
üstelik yalnız da kalmayacaktı, çünkü evde
iri ve sadık bir köpekleri de vardı.
Çift, akşamüzeri gönül rahatlığıyla yola çıktı.
Hem kızlarına hem de köpeklerine güveniyorlardı.
Anne babasını yolcu ettikten sonra bir süre oyun oynayan Linda,
annesinin hazırlayıp bıraktığı yemeğini yedikten sonra oturma
odasında radyo dinlemeye başladı. Bir yandan da ayaklarının
dibinde kıvrılmış yatan köpeğin başını okşuyordu.
En sevdiği şarkılar ardı ardına çalıyordu, Linda’nın neşesi yerindeydi.
Erken yatması için bir neden de yoktu,
biraz yalnızlığın tadını çıkarmak istiyordu.
Müzik yayını araya giren acil bir haber anonsuyla kesildiğinde
Linda’nın canı sıkıldı. Ancak haberi dinlediğinde can sıkıntısı
korkuya dönüştü. Kent dışındaki akıl hastanesinde kalan
tehlikeli bir katil, güvenliği atlatarak kaçmıştı.
Polis her yerde arama yapıyordu. Bu son derece tehlikeli cani
ile karşılaşmamaları için tüm dinleyicilere gerekmedikçe
evlerinden dışarıya çıkmamaları uyarısı yapıldıktan sonra
tekrar müzik yayınına devam edildi. Linda gerçekten de
ürkmüştü ancak köpeğine sımsıkı sarılınca içi biraz olsun rahatladı.
Kendi kendine evde güvende olduğunu telkin ediyor, köpeğin varlığı
da bu güven duygusunu arttırıyordu. Ancak yine de keyfi kaçmıştı.
Yatmaya karar verdi ve üst kattaki odasına çıktı.
Köpek her zaman Linda’nın yatağının altında yatardı,
bu da kızın içi daha rahatlamış olarak yatağa uzanmasını sağladı.
Köpeğe iyi geceler diledikten sonra elini yatağın altına uzattı,
hayvan kızın elini yaladı ve Linda gülümseyerek gözlerini kapattı.
Birkaç saat deliksiz uyuduktan sonra tuhaf bir ses uyanmasına
neden oldu. Damlayan bir su sesi gibiydi. Sanki bir musluk tam
kapanmamış gibi şıp şıp ses çıkarıyordu. Linda banyoya gitmek
için kalkmak istedi ancak karanlıktan korktu, radyodaki anons
aklına gelmişti. Kalkmak yerine elini yatağın altına uzattı.
Elini yalayan dilin sıcaklığı kıza yeniden güven duygusu verdi,
uyumaya devam edebilirdi. Ancak damlama sesi sürüyordu ve
bu da uyumasına engel oluyordu. Yataktan kalktı, yandaki
banyoya gitti; hayır, burada damlayan bir musluk yoktu.
Bütün ışıkları yaktı, alt kattaki banyo ve mutfak
musluklarını kontrol etti. Bu katta da açık kalmış musluk yoktu
ve damlama sesi de duyulmuyordu.
En iyisinin alt kattaki kanepeye uzanmak olduğunu düşündü,
böylece damlama sesini duymadan yeniden uyuyabilirdi.
Linda yastık ve battaniyesini almak için tekrar odaya çıktı,
köpeği de çağırmak için yatağın altına eğildiğinde gördüğü
manzara dehşet vericiydi:
Yatağın altına iriyarı bir adam uzanmıştı.
Linda’nın köpeğine sarılmış, deli gözleriyle kıza bakıyordu.
Adamın dili dışarıdaydı, tıpkı bir köpek gibi salyalar akıtıyordu.
Kucağındaki köpeğin kafasını kesmişti, kesilen boğazdan yerdeki
büyük kan gölüne şıp şıp kan damlamaya devam ediyordu.
Yabancı Yayınları