Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
.......Carver, öykülerine bir şair gibi - ki şair kimliğini röportajlarında sürekli vurgulamış- başlıyor hep; yani bir fikirle oturup öykü yazmağa başlamaktansa, öykülerini ucu açık, gizemli bir biçimde bitirip, okuyucunun algısına göre, söz konusu öykünün boşluklarını okuyucunun kendisinin doldurduğu, nam-ı diğer kirli gerçekçi bir tarzı benimseyerek yaratıyor eserlerini. Böylelikle, yeksenak, hemencecik kendini ele veren öyküler yazmaktansa, öykülerindeki gizemi okuyucuların yaşam tecrübesi ya da hayal gücüne bırakıyor Raymond. .........Kirli gerçekçilik akımına binaen birkaç şey yazmak hasıl olacaksa da, sanırım şu alıntıyı hemen alta teyellememiz gerekiyor: ''Kirli gerçekçilik, Kuzey Amerika edebiyat hareketini tanımlamak için Granta dergisinden Bill Buford tarafından üretilen bir terimdir. Derginin 1983 yaz edisyonunda Buford, terim için şunları dile getirmiştir: "Kirli Gerçekçilik, yeni nesil Amerikalı yazarların kurgusudur. Terk edilmiş bir koca, bekar bir anne, bir araba hırsızı, bir yankesici, bir uyuşturucu bağımlısı gibi çağdaş hayatın göbeğinde meydana gelenler hakkında önyargısız olarak arada komediye meylederek yazarlar. Ölçülü, ironik, bazen yabani, ısrarla merhametli olan bu hikâyeler anlatıda yeni bir ses oluşturmaktadır." ......İşbu tanımdan - yukarıdaki ve devamındaki - hareketle, bu akım ne bir politik ihtiva ne de elle tutulur belli bir amacı güdüyor. Soğuk savaş döneminden sonra - Troyka'dan sonra bitmiş gibi bahsediliyor soğuk savaş elbette onlara göre- bu akımın içinde harcolan Bukowski başta olmak üzere bir dizi yazarın, Carver dahil, öykülerini yazarken, kelime ya da cümle tasarrufu şeklinde, çoklukla karşılıklı konuşmalarla yinelenen; evlilik, serserilik, merhamet vb olgularla ördüğü ve daha çok bir nevi karakter ve insani duygu buhranlarını şiirsel bir dille kaleme aldıkları, ahlaki boyutları olan, bağımsız, özünde bireysel diyebileceğimiz ama öyküye bakış projeksiyonunun akımlaştırıldığı bir tarz diyebiliriz bu akım için. ......Yukarıda yinelediğimiz gibi Carver da bu akımın içinde, şahsına münhasır öykücülüğüyle boy gösteriyor. ''Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz?'' kitabı ise Raymond'un ikinci kitabı. Röportajlarında bu kitabından mütevazı bir şekilde: ''Kırpık, kısa, sıkışık ve duygudan yoksundu.'' şeklinde bahsetse de, hakkını teslim etmek ve onun ruhunu kıvandırmak için okumağa kesinlikle değecek bir öyküler kümesi... Keyifli okumalar dilerim.
Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz
Aşk Konuştuğumuzda Ne KonuşuruzRaymond Carver · Can Yayınları · 2013247 okunma
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.