Her zaman önce kötü haberi sonra iyi haberi duymak istediğimden bu yazıya da öyle başlayacağım. Öncelikle bu kitabı eleştirmek tabiki haddim değil ancak öyle sıradan, öyle günlük yazar gibi bir dil tercih edilmiş ki birkaç kez kendimi gizli saklı kardeşimin günlüğünü okur gibi hissettiğim oldu. Ama dile değil de konuya odaklanırsanız yani bu yazı dili sizi kitaptan soğutmaz ve dikkatinizi dağıtmazsa bir çırpıda okuyacağınız muazzam bir konusu var. Aslında tam da içinde yaşadığımız
dünyanın yansıması diyebiliriz. İnsanlar birbirine o kadar samimi ama yabancı ki.. Umarım önyargıyla okumazsınız kitabı ve sadece konuya kapılır gidersiniz. OKUYUN.