Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yıldız Suikastı
Ayşe Sultan, manzaranın vahameti karşısında gözlerini kapattıklarını; yerlerdeki parçalanmış atları, insanların perişanlıklarını anlatmaya dillerin kifayetsiz kalacağını bildiriyor. Babasının arkasından Yıldız'a çıkan Ayşe Sultan haremin kapısında annesi tarafından karşılanır. Tabii herkes ağlamaklıdır. Herkesin aklında Abdülhamid Han ve onun sıhhati vardır. Ayşe Sultan hepsini sakinleştirir. Babasının durumunun iyi olduğunu anlatır . Az sonra da Abdülhamid Han yakınlarının yanına teşrif eder. “Babam gelinceye kadar hepimiz orada bekledik. Gelince sıra ile elini öperek: "Geçmiş olsun Efendimiz, dedik. Teşekkür ettikten sonra, 'Hamdolsun, bunu da atlattık. Lütf-u Hakk ile kurtulduk,' dedi. Sonra bana dönerek ilave etti: “Kızım! Sultanlardan sizden başka kimse bugün alaya çıkmamış. Nasıl gördünüz bakalım, anlatınız.' Gördüklerimi anlattım; ‘Efendimiz! Sizi görünce aklım başıma geldi. Metanetinize hayran oldum,' dedim. Şu cevabı verdi: Ben mütevekkilim. Kalbimde yalnız Allah korkusu vardır. Başka bir şeyden korku duymam. Bir hadise olmadan evvel onu önlemek için telaş ederim. Ama tehlikenin içinde bulunduğumu hissedersem icabında atılmaktan bile çekinmem. Allah bizi korudu. Asker evladlarımdan, ahaliden zayiat olup olmadığını tahkik ettiriyorum.' Sonra elini paltosunun cebine soktu. Birtakım demir ve taş parçaları çıkarıp gösterdi: “Bakınız, bunlar ceplerime girdi," dedi. Biz gördükten sonra ise: 'Bunları yadigâr olarak müzemde saklayacağım,' diyerek yine cebine koydu. Biz de dualar ederek evlerimize döndük.” Yıldız Suikastı bir anda dünya kamuoyunu Osmanlı'nın lehine çevirmişti. Dünyanın dört bir yanından padişaha geçmiş olsun mesajları çekilecek, Avrupalı devlet başkanları bu tedhiş hareketini lanetleyeceklerdir .
Sayfa 215 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
·
635 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.