Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

508 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Amerikan rüyası - 1
John Dos Passos’un “Amerika Üçlemesi” olarak bilinen serisinin ilk kitabı “42. Enlem”. Hakkıyla bir inceleme yazabilmek için serinin tümünü bitirmek gerektiği aşikar, ancak aldığım notları ve kitabın benim üzerimdeki etkisini sıcağı sıcağına paylaşma isteğimin önüne geçemiyorum. Özgün bir kalem John Dos Passos. Hayatları zaman zaman tesadüfen kesişse de birbirlerinden çok farklı yaşam savaşları veren karakterlerini, serbest stilde, içinden geldiği gibi aktarıyor bize. Bu samimiyetini kalemine öyle iyi yansıtıyor ki, romanın bir kurgusu olduğunu hissetmiyor, karakterler tesadüfen bir yerlerde karşılaştığında ise şaşırıyorsunuz. Karakterlerin hepsi Amerika’nın değişik bölgelerinden, farklı kültürlerle yoğrulmuş, birbirine benzemez kişiler. Hepsi de halkın içinden; bir gazeteci, bir sekreter, bir tamirci, bir halkla ilişkiler uzmanı, bir iç mekan tasarımcısı, bir denizci, ve benzerleri. Ortak paydaları 20. Yüzyılın başlarında, sanayi devriminin etkilerinin özellikle işçi sınıfı üzerinde yoğun olarak hissedildiği, burjuvazinin hızla yükseldiği, sol düşüncenin ve işçi örgütlenmelerinin ivmesini arttırdığı, Avrupa’da huzursuzluk hüküm sürer ve savaş kapıyı çalarken tüccarların ve büyük sanayi devlerinin ellerini ovuşturduğu dönemde, Amerika toplumu içinde ayakta kalabilmek için mücadele etmeleri. Bu hikayelerinin arasına “haber-film” alt başlığı ile dönemin gazete manşetlerini, “sine-göz” alt başlığı ile bilinç akışıyla ilerleyen kendi öz yaşam hikayesinden parçaları, şarkı sözlerini ve bazı önemli tarihi kişiliklerin özgeçmişlerini de sıkıştırıveriyor Dos Passos. Bu sayede okurunu dönemin toplumsal hayatı ve politik gelişmeleri eşliğinde karakterleri ile beraber film tadında bir seyahate çıkarıyor. Üçlemenin bu ilk kitabı, 19. yüzyılın son yıllarından 1. Dünya Savaşı’nın başladığı 1914 yılına kadar geçen dönemi içeriyor. Dönemin siyasi atmosferi kadar, hatta belki de ondan daha ağırlıklı olarak toplumsal hayatı; aile ilişkilerini, şimdi bizlere zalim gelen o dayakla çocuk terbiyesini, kadınların -hala ikinci sınıf olsa da- artan rolünü, ahlak kuralları ile cinsellik ihtiyacının çatışmasını, sermaye-işçi sınıfı çekişmesini, sıradan Amerikan halkının ekmek kavgasını ve hayata tutunabilme mücadelesini aktarıyor. Kendisi de Birinci Dünya Savaşı’na cankurtaran sürücüsü olarak katılan ve cepheleri dolaşan Dos Passos, o toplumsal çılgınlığın ortasında hissettiklerini de satır aralarına sıkıştırarak paylaşıyor okuyucusuyla: “Gönüllü cankurtaran birliğine katılıp Fransa’ya gitmek için New York’a doğru yola çıktığını anlattı. Böylesine büyük bir savaş her zaman görülemezdi, herkes nalları dikmeden önce katılmak istiyordu. Yine de aralarında hiçbir tartışma geçmemiş olan yığınla beyaz adamı öldürme düşüncesi hoşuna gitmiyordu, bu yüzden cankurtaran sürücüsü olmak en iyisiydi.” 1998 yılında Amerikan Modern Library tarafından “20. Yüzyılın en iyi ilk 100 İngilizce romanı” arasında 23. sıraya layık görülen bu romanı büyük keyifle okudum. Daha iyi bir değerlendirme yapabilmek için izleyen iki cildi de okumam gerek. Ancak yine de tarih okumayı seviyorsanız ve dönemi canlı tanıklıklarla, o atmosferin içine girerek okumak ilginizi çekerse bu özgün ve keyifli eseri tavsiye ederim. Aralara serpiştirilen küçük kara kalem çizgilerin de dönemin yaşayışını -ve özellikle giyim kuşamını- okuyucunun gözünde canlandırmada çok etkili olduğunu unutmadan paylaşayım.
A.B.D. 42. Enlem
A.B.D. 42. EnlemJohn Dos Passos · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201179 okunma
··
520 görüntüleme
Seda okurunun profil resmi
Ah Bıdık, senin şu tarih okumalarını gıpta ile izliyorum, maaşallah sana, bana okuması zor geldiği için incelemelerinden nasibimi almakla yetiniyorum, elin kolun dert görmesin.
AkilliBidik okurunun profil resmi
Teşekkür ederim arkadaşım, beğenmene sevindim. Çok seviyorum tarih okumalarını, her yıl birkaç dönem kitabı sıkıştıramazsam aralara huzursuz oluyorum. Bu yıl 1. ve 2. Dünya Savaşı dönemlerinden gidiyorum yine, sıkılana kadar devam😉
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.