Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

262 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Büyüklerin dünyasından kaçıp gitmek istiyordum."
"Ayrılıklar ve yeni başlangıçlar! Eski defterler, yeni defterler! Geçmiş günler, gelecek günler!" Spoiler içerir* Serra, hayatın acılarıyla erkenden tanışmış bir kız. Ancak bu acılar ona yaşamı ve hayalleri için aşılması zor bir kapının anahtarını armağan etti. Ankara'da yaşıyor Serra. Yaz tatili için teyzesinin yanına İzmir'e gittiğinde orada onu nelerin beklediğinin elbette farkında değil. Oraya vardığında; sevinç, hüzün ve kahkahanın harmanlandığı sımsıcacık bir ortamda buluyor kendini. Yeni dostlar ediniyor ve gelecekte bu dostlarının başından geçen hadiseler, ona ilham kaynağı olacak. Çünkü bir yazar olmak istiyor Serra. Bu hayali, içine ilmek ilmek işleyen bir arkadaşı ile yine İzmir'de tanışıyor. Bu dostlardan bahsetmemek olmaz: Sırma, nam-ı diğer Süslü. Hayatı bolca süs, eğlence ve arkadaşlarından oluşuyor. Aynı zamanda Serra'nın kuzeni. Cüneyt, ikinci kitap delimiz. Serra ile aralarında güzel bir dostluk gelişti ve kök de saldı. Tümay, şampiyon yüzücümüz. Bin bir güçlüğü rağmen İstanbul'daki yarışmalara katıldı ve dalında birinci oldu. Arkadaşlarına nasıl bir onur verdiği tarif edilemez! Ayrıca Serra'ya yüzmeyi o öğretti. Bora, uçarı bir çocuk. Ailesi iş gereği ülkeden ülkeye dolaştığı için, küçüklüğünden beri her istediği yapılır bir çocuk olarak büyümüş. Zeynep, lafı dolaştırmayı sevmeyen, kısa ve öz konuşan biri. Serra'nın onda en sevdiği özellik de bu. Serpil, Sırma'nın ondan pek de hoşlandığı söylenemez. Yeri geldiğinde Serra da ona hak verse de mercek meselesi sayesinde yakınlaştılar. Azıcık gösteriş meraklısı, azıcık... İzmir'de edindiği dostlarının yanı sıra Ankara'da da değer verdiği arkadaşları var. Yeşim, Filiz, Atasay... Ve Ayşegül. Onun gibi bir dosta sahip olmak ve onun gibi şen şakrak halimi koruyabilmeyi ne çok isterdim. Serra, ona fazlasıyla önem veriyor ve dostlukları çok çok güzel. Atasay'dan bahsetmek istemiyorum pek. Filiz ve Yeşim'e gelirsek, ikisi de sınıfta oğlanların dikkatini çeken kız tiplemesine uyuyor. Selin abla ve Özge abi, bana birbirini tamamlıyorlar gibi geldi ama aralarında bir şey yok :) İkisi de sıcakkanlı ve samimi. Selin abla, her şeyiyle son derece kusursuz. Özge abi ise biraz katı, öte yandan fikirleri ve ifade ettikleriyle Serra'nın yüreğinde yer edindi. Ve de ilk başlarda onda uyandırdığı etkiyi, daha açık söylemek gerekirse "korku" hissini yavaş yavaş geri çekti. Serra, anı defterini yazmaya –elimde tuttuğum bu kitapla birlikte– 15 yaşında başlıyor ve bizi de sürüklüyor. Sonlara doğru ise lise 1'e geçiyor ve 16 yaşına giriyor. (Her ne kadar yaş ile okul yılını bağdaştırmasam da, sanırım eskiden böylediydi) O 16.yaş günü unutulmazdı gerçekten... Pek çok bakımdan harikaydı. Yaşadıklarından sonra bu rüya gibi geçen birkaç günü hak ettiğini düşünüyorum. Az bile... Sevgili anı defterimiz, Serra'nın defterin son sayfalarını da doldurmasıyla son buluyor. İkinci kitabı bir an önce alıp okumak istiyorum. Serra'nın hayatına çekilmemek elde değil. Diyecek birkaç bir şeyim daha var. Kitap gerçekten çok güzel, İpek Ongun'un dili ve hikayeleyiş tarzı merak uyandırıyor insanda. Bunları bir yana bırakırsak, kitaptaki çevreyi kendimi oldukça uzak hissettim. Karakterlerin kullandığı –bana çokça yabancı gelen– sözcüklerden tutun da, yemek kültürlerine kadar. Ne kadar hoş karşılamaya çalışsam da bu hissi bastıramadım. Elimde olan bir şey değildi. İkinci olarak da Sevgili Milena Hanım'ın Yeşilin Kızı Anne serisinin neden bu kitaplarla benzeyen yönleri olduğunu söylediğini anladım nihayet. Serra'nın da yaşamını, tıpkı Anne'inki gibi soluksuz bir şekilde okuyacağa benziyoruz. Hatta ve hatta bu seri Anne'den daha uzun, tam tamına 12 kitap! İpek Ongun okuma isteği içimde her daim vardı, fakat bu arzuyı körükleyen
Milena
Milena
Hanım'ın incelemesindeki ufak benzetmeydi. Bu yüzden size şükranlarımı sunuyorum Milena. Son olarak, kitabı okurken kendimi çok geç kalmış hissettim. Keşke birkaç yıl önce elime geçseydi diye düşünmeden edemedim... Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ederim, incelemem bu kadardı. Sevgiyle kalın.
Bir Genç Kızın Gizli Defteri
Bir Genç Kızın Gizli Defteriİpek Ongun · Artemis Yayınları · 201318,1bin okunma
··
4.465 görüntüleme
Milena okurunun profil resmi
Sonuna kadar okudum, nasıl duygulandım anlatamam. Ben bu kitabı okuduğumda şu anki yaşımın yarısından daha az yaşa sahiptim. Ama ne güzel bir inceleme yapmışsınız ki eskilere gittim geldim. Şimdi kitaplığıma gidip o sayfaları sararmış, okumaktan ve senelerin verdiği yorgunluktan yıpranmış, eski basım kitabı açıp koklayasim geldi. Çok memnun oldum, mutlu oldum 🌿 emeğinize sağlık 🎈
Zeynep Arslanoğlu okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederiim, siz de beni çok mutlu ettiniz. ❤️💐
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.